Sinan Şamil Sam’ın hayatını kurtarmak amacıyla yapay organ üretmek için Bioprinter’ı geliştiren Sam’ın amcası Talat Sam, “Yaklaşık 7 yıldır uğramış olduğumuz bu sistemi acil hale getirerek yeğenimi kurtarmak için uğraştık. Ama maalesef ömrü yetmedi ve aranan karaciğer bulunamadı” dedi.
“3D PRİNTER’IN BİOPRİNTER VERSİYONUNU OLUŞTURDUK”
Dünya eski Kıtalar arası Ağır Sıklet Boks Şampiyonu Sinan Şamil Sam, bu sabahİstanbul’da tedavi gördüğü hastanede karaciğer yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetmişti.
İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden 41 yaşındaki Sam’ın amcası Talat Sam, yeğeni Sinan Şamil Sam’ın sağlığına kavuşması için yapay organ üretmek için Bioprinter’ı geliştirdi. Yapay organ üretme konusunda önemli yol kat ettiklerini ancak Sam’ın hayatını kurtarmak için yetiştiremediklerini kaydeden amca Sam, “Sürecin başlangıcı 2010 senesinde. Başlangıç nedeni yeğenim Sinan Şamil Sam’ın yapmış olduğu maçlarda karaciğerine almış olduğu darbelerden ötürü kullandığı ilaçların bir ölçüde yan etkileridir. Karaciğerdeki hasardan dolayı 5 yıl civarında karaciğer aradık ve bulamadık. Bunu bulamayınca herkes organ bekliyor, bekledikleri organlarla ilgili ne gibi bir yenilik getirebiliriz diye Türkiye’nin en iyi Üniversiteleri ve genetik bölümleri ile bazı bağlantılar oluşturduk. Türkiye ve Avrupa’nın hiçbir yerinde olmayan bir işe giriştik. Önemli finans kaynaklarını bu işe harcadık. Yapay organ yapmak üzere yeğenimin bu aciliyetinden dolayı yapay organ yapmak üzere dünyada bir trend oluşmuştu. Oluşan trende de biz de ayak uydurduk ve şuan pek çok dünya ülkesinden önde olacak şekilde bazı sistemler geliştirdik. Daha önce 3D Printer’ın Bioprinter versiyonunu oluşturduk. ABD, böyle bir printer için 630 milyon dolar bir fon ayırdı. Ama bizim herhangi bir fon ayırmak gibi bir şey söz konusu olmamasına rağmen biz kendi kaynaklarımızla ülkemizdeki insanların organ beklemesine son verebilmek için başta yeğenim olmak üzere böyle bir işe giriştik” ifadelerini kullandı.
İlk hareket noktalarının Sinan Şamil Sam’ı bu sıkıntıdan kurtarmak olduğuna dikkat çeken amca Sam, “Bununla ilgili dünyanın pek çok ülkesinden pek çok üniversiteler ile bilgi alışverişlerinde bulunduk. Yaklaşık 7 yıldır uğramış olduğumuz bu sistemi acil hale getirerek yeğenimi kurtarmak için uğraştık. Ama maalesef ömrü yetmedi ve aranan karaciğer bulunamadı. Bizde böyle bir sistemi çok önemli bir yol almamamıza rağmen bitiremedik. Bitiremeyince bu probleme maalesef bir çözüm getiremedik. İnsanlar evlerinden, barklarından, mallarından, mülklerinden vazgeçiyorlar veriyorlar ama organ bağışı dediğimiz zaman maalesef ülkemiz ileri medeniyet seviyesine ulaştığını iddia eden ülkelerin çok çok gerisinde kalıyor. Diyanet’in de bu konuda çok olumlu ve teşvik edici fetvalar olmasına rağmen şu ana kadar bu fetvalara da dört dörtlük uyulduğunu söylememiz doğru değil. Biz bütün bir Sam ailesi olarak karar verdik ve bütün ailemiz yeğenimin defin işlemlerini bitirdikten sonra ilk fırsatta toplanıp hepimiz gidip organlarımızı bağışlayacağız. Böyle bir karar aldık ve bu kararı da en kısa zamanda uygulayacağız” diye konuştu.
“YAPAY KALP DAMARI VE DAMARCIK YAPMAK ÜZERİNE EPEY BİR YOL ALDIK”
Sinan Şamil Sam’ın, “Amca biran önce bu sistem biran önce biter ve biran önce benim kurtuluşum da gerçekleşir” diye dua ettiğini kaydeden amca Sam, şöyle devam etti:
“Beni de bir tarafa bırak, ben bir şekilde memlekete mal olmuş, ön sıralara gelmiş bir insanım ama bir dağ köyündeki veya sıradaki bir insan nereden ve nasıl bir organ bulacakta hayatına devam edecek gibi bazı tereddütleri vardı. Hatta bu yıl içerisinde bir basın toplantısında şöyle bir söz söyledi: “Ben başkasının sırasını almak istemiyorum.” Hiçbir öncelik istemedi ve sadece kimsenin hakkını yememek adına ölüme gitti çocuk, kurtaramadık.”
Şu anda geliştirilen Bioprinter’da gelinen aşamalara da değinen amca Sam, “İnsanın kendisinden alınan kök hücre ile bazı temel alt yapıyı oluşturmayı başardık. Yapay kalp damarı ve damarcık yapmak üzerine epey bir yol aldık ve bu yolda ilerliyoruz. Yapay organ yapımı ile çok önemli verilere ulaştık. Ama gene de bir zamana ihtiyacımız var. Bunu da başaracağımıza inanıyorum. Çünkü biz de çok önemli bilim insanları var. Şu ana kadar biz kendi imkanlarımızla 6 milyon dolar civarında kayıtlara geçmiş resmi bir harcama yaptık. Üniversitelerin burada maddi bir katkısı yok ancak çok önemli bir beyin katkısı oldu” dedi.