RAMAZAN’DA ALIŞVERİŞ DAVRANIŞINIZI KONTROL EDİN!

Ramazanda oruçluyken artan alışveriş çılgınlığının önüne geçmek mümkün! Gereksiz alışveriş davranışını frenleyebilmek elinizde. Uzmanlar bu davranışın kontrol altına alınabileceğine dikkat çekiyor. Ama nasıl?

Aç karnına yapılan alışverişler, hem kişinin bütçesini hem de sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Konunun uzmanlarının her defasında “aç karınla alışverişe çıkmayın” uyarılarına rağmen; iradesine hâkim olamayan binlerce kişi alışveriş merkezlerinin yolunu tutuyor ve aldıklarıyla milyarlarca lira tutarında gereksiz harcama yapabiliyor. İçinde bulunduğumuz Ramazan ayı içerisinde de açlık ve uykusuzluk bizi alışverişe yönlendirebiliyor. Konuya dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, açlık ve uykusuzluk gibi hallerin alışverişi tetiklediğine dikkat çekiyor. İftar öncesi alışverişlerde gereksiz harcamaların yapılma riskinin yüksek olduğunu vurgulayan Ünsalver, maneviyatın ön planda olduğu bu ayda kişisel bakım ve giyim alanlarında yapılan harcamaların gıdaya yöneldiğini belirtiyor.

Alışveriş Bağımlılığı konusunda kitabı ve çeşitli çalışmaları bulunan Ünsalver oruçluyken yapılan alışveriş hakkında şunları söyledi:

“Güzel bir iftar sofrası hazırlayabilmek gayesiyle gereksiz gıda alışverişi yapılabiliyoruz. Zaten Ramazan ayında kilo alma oranları da artar. Bazıları diğer zamanlarda yemedikleri lüks yiyeceklere de harcama yapabiliyoruz. Bir de son yıllarda hemen her akşam farklı bir lüks mekânda iftar açma alışkanlığı gelişti. Bu da bütçeyi zorlayıcı olabilir. İftar alışverişi iftardan hemen öncesine bırakılmamalı ( ne kadar açsanız o kadar gereksiz alışveriş demek), iftar sonrası ertesi günün alışverişini yapabiliriz.

Bünyenin terbiye edildiği bu ayı, anlamıyla ilgili düşünün; eğer alışveriş sorununuz hep var olmuşsa Ramazan sonrası bu sorunu çözmek için bu bir başlangıç yapabilirsiniz.  Alışveriş merkezlerinden uzak durun. Gösterişin dinde yeri olmadığını hatırlayıp mütevazı bir sofraya yetecek kadar yemek hazırlayın. Oruç bir ceza değil bir eğitim olarak görülmeli.”