29 Ağustos 2015’teki Supermoon Dolunayı bizi nasıl etkileyecek?

Artık hepimiz biliyoruz, Ay enerjisinin üzerimizde güçlü bir etkisi var ve bu etki özellikle Dolunay’da artıyor. Balık Burcu’nda 29 Ağustos 2015’te gerçekleşecek Dolunay ise, Ay’ın dünyaya en yakın olduğu Supermoon (Süper Ay) olarak adlandırılan döneme denk geliyor. Yani Ay’dan aldığımız enerji çok daha yüksek olacak.

Ay’ın yörüngesinin Dünya’ya en yakın olduğu seviyede ortaya çıkan Süper Ay Dolunay’ı sırasında Güneş, Dünya ve Ay aynı çizgi üzerinde buluşarak bir enerji girdabı yaratacaklar.

29 Ağustos’ta Dolunay’ın parlaklığı yüzde 99’a ulaşacak, böylece Ay dünyadan görebileceğimiz en parlak halinde olacak. “Dünya’ya en yakın” anlamına gelen “Perigree Moons” olarak da bilinen Supermoon döneminde, Ay Dünya’ya en uzak olduğu zamana göre yüzde 14 daha büyük ve yüzde 30 daha parlak gözükecek.

Ay’ın gelgit (medcezir) etkisini düşünerek, yaşayan tüm canlılar üzerinde nasıl etkili olduğunu anlayabilirsiniz. Ayın çekim etkisi sadece denizlerde değil aynı zamanda karalarda da çekilmelere neden olabiliyor ve bu etkiler Dolunay zamanında daha da güçleniyor.

29 Ağustos Süper Ay Dolunay’ı bizi nasıl etkileyecek?

Duygusal dünyamızda büyük gelgitler yaşanacakDolunay sadece okyanuslarda değil duygusal dünyamızda da gelgitlere neden oluyor. Bu dönemde kendimizi kontrol edip sakin kalmayı başarabilmek önemli. Genellikle Dolunay süresince kendimizi büyülenmişiz ve bir sisin içinde yürümeye çalışıyormuşuz gibi hissedebiliriz. Bunun bizi etkilemesine izin vermektense sorumluluklarımızın farkına varmayı ve her Dolunay zamanı hayatımızın karmaşıklaşmasına izin vermemeyi öğrenmemiz gerekiyor. 

Dolunay’da uykusuzluk çekmeniz, bir şeylerden çok çabuk sıkılmanız ve negatif düşüncelerin etkisinde kalmanız doğal. Çünkü bu dönemde aldığımız yüksek enerji nedeniyle, hayatımız normalde olduğundan daha fazla sallantıya giriyor. Ancak her ay, aynı konu hakkında yeniden şikayet etmeyi bırakmalısınız. 
 

Madalyonun diğer yüzünü görebilmemiz için yeni bir şans

Ay ışığı inanılmaz derecede güzel, büyüleyici ve güçlü. Elbette ayın ışığı, bizi karanlığının etkilediğinden çok daha fazla etkiliyor. Ayın diğer yüzünde ne olduğuyla pek ilgilenmiyoruz. Biz sadece gözlerimizin görebildiği şeylerle ilgileniyoruz. Ancak asıl gerçek, Ay’ın unutulmuş diğer yüzünde. Bunun hakkında düşünmeye başladığımızda aslında çok derin şeyler öğrenebiliriz.
 
Her zamankinden yüksek enerjili bu 29 Ağustos Dolunayı’nın hayatımızı olumsuz etkilememesi için Ay’a yani aslında kendimize farklı bir açıdan bakmamız gerekiyor.
 

Hayatımızın kontrolünü elimize alabileceğiz

Çok büyük bir enerjiyle gelen Supermoon’un bizi kontrol etmesine izin vermektense, bu Dolunay’ı kendi hayatımızın kontrolünü elimize almak için bir şans olarak değerlendirebiliriz. Çok uzun zamandır Ay’ın tek bir yüzeyine bakıyoruz ve kendi hayatımızın da sadece tek bir noktasına odaklanıyoruz. Hem olayların diğer tarafına bakmaktan korkuyoruz hem de çoğu zaman madalyonun diğer yüzü hakkında düşünmemeyi tercih ediyoruz. Önümüzdekine bakmak kolay geliyor, bir şeylerin derinine inmekten kaçınıyoruz. İnsanlarla tanışıyoruz ve onları dış görünüşlerine göre değerlendiriyoruz. Davranışları bizi hayal kırıklığına uğrattığında ise “Çok iyi birisine benziyordu” ya da “Bunu yapabilecek birisine benzemiyordu” diyoruz.

Hepimiz kandırılıyoruz, yanlış yönlendiriliyoruz ya da manipüle ediliyoruz ve bunları kendi kendimize yapıyoruz. Olaylara derinlemesine bakamadığımız için de başımıza gelen en ufak bir kötü olay karşısında büyük hayal kırıklığı yaşıyoruz.

Bu Dolunay bize sadece yüksek enerji değil, Supermoon ile birlikte büyük bir ders de verecek. Bize görmek istediğimiz şeye takıldığımızda olayın diğer yüzünü nasıl tamamen unuttuğumuzu gösterecek. Ayrıca her ne kadar kendimizin ve çevremizdekilerin karanlık tarafına bakmaktan kaçınsak da var olduklarını kabul etmemiz gerektiğini öğretecek. Herkeste bulunan ancak görmek istemediğimiz karanlık tarafı görmemiz için gerekli olan enerjiyi bize sağlayacak. Böylece bizi hayatın kötü sürprizlerine karşı da hazırlayacak.

Bu Dolunay, dışarıda uzanıp gökyüzüne bakarken dünyanın bizimle bütünleşmesine izin vermek için mükemmel bir fırsat. Göremediğimiz her şey için gözlerimizi açmamızı hatırlatan bir ders.

29 Ağustos gecesi gökyüzüne bakarken, zihnimizi her şeyden arındırıp, anı yakaladığımızda göremediğimiz her şeyi belki de ilk defa fark edebiliriz. Ardından, yavaşça tüm bu düşünceleri dünyaya geri döndürebiliriz. Her şeye ve çevremizdeki herkese… En sonunda da kendimize. 
 

Supermoon bize önemli bir ders verecek

İyi, güzel ve aydınlığın yanı sıra kötü, çirkin ve karanlığın da var olduğunu fark ettiğimizde kendimizi ve çevremizdekileri gerçekten kabullenmeyi de öğreneceğiz. Bu Dolunay bize her şeyin mümkün ve herkesin karanlık yönleri olabildiğini gösterecek. Zihnimizi açtığımızda çevremizdeki her şeyi algılayışımızı değiştirebiliriz. Ayın sadece bir yüzünden etkilendiğimizi anladığımızda çevremizdeki her şeyin nasıl sadece bir yüzünden etkilendiğimizi fark edebiliriz. Bunu farkındalığı kazanmak için gerekli enerjiyi de Dolunay bize sağlayacak.

Süper Ay Dolunay’ı bize öğrenmesi çok zor olan önemli şeyleri öğretecek: Kabullenme, izin verme ve hepsinden çok da koşulsuz sevgi. Kendimiz ve çevremizdekiler için.

Kaynak: elephantjournal.com