Birçok kişinin ”Sadece öksürüyorum”, ”Hafif grip oldum”, ”Şimdi doktora gitmeye ne lüzum var” gibi sözlerle küçümsediği zatürre, özellikle 65 yaş üstündeki kişiler ve kronik solunum yolu hastalığı (KOAH, astım, bronşektazi gibi) olanlar açısından çok daha fazla risklidir. Bu kişilerde zatürrenin çok daha ağır ve hızlı ilerleyen formları daha çok görülmektedir.
Ateş, kırgınlık hali, öksürük, balgam çıkarma ve nefes darlığı gibi belirtiler görüldüğünde derhal doktora başvurmak (bazen 24 saat daha erken tedaviye başlanması bile) hayat kurtarıcı olabilmektedir. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Servet Kayhan’a göre zatürre kentlerde, kış ayları ve ilkbahara geçiş döneminde oldukça sık görülüyor. Zatürre tedavi edilmediği taktirde vücutta çeşitli komplikasyonlara neden olarak ölüme sebebiyet verebiliyor.
İlk belirtiler: Halsizlik ve ateş
”Bakteriyel kökenli tipik pnömonilerde genellikle birkaç gün içinde başlayan öksürük, halsizlik ve beraberinde ateş meydana geliyor. Üşüme ve titreme ile başlayan ateş, gittikçe yükselebiliyor. Hastalığın yaygınlık derecesine bağlı olarak ise nefes darlığı hissedilebiliyor. Öksürük başlangıçta kuru olsa da daha sonrasında öksürükle beraber sarı renkli iltihaplı balgamla da karşılaşılabiliyor. Göğüs, sırt veya yan ağrısı şikayeti en sık izlenen bulgular arasında yer alıyor” diyen Dr. Servet Kayhan, sigara kullanımının yanı sıra kişide mevcut olan şeker, kronik kalp ve akciğer hastalıklarının hem zatürre gelişimini kolaylaştırdığını hem de hastalığın daha ağır seyretmesine yol açtığını belirtiyor.
D vitamini büyük önem taşıyor
Özellikle çocukluk çağındaki zatürrelerde D vitamini büyük önem taşıyor. Vücut direncini artıran gıdaların başında ise probiyotik içeriği zengin ev yapımı yoğurtlar ve kefir geliyor. Bunun yanı sıra selenyum, omega -3 ve özellikle A ve C vitaminleri de vücut savunmasında önemli rol oynayan beyaz kan hücrelerini aktive ederek etkili oluyor.