Özellikle son dönemlerde önemi daha da anlaşılan ‘Algı Yönetimi’ ,İK ve iş süreçlerinde de büyük bir öneme sahip. Özellikle işveren/çalışan arasındaki uyumsuzluğun nedenlerinin başında gelen ‘yanlış algılama’ iş süreçlerini de olumsuz etkiliyor. Hugent, iş yerinde yöneticiyle çatışmamak için yöneticinin ne istediğinin iyi algılanması gerektiğini, ve bunun yanında da yöneticinin de çalışana ne istediğini net bir şekilde ifade etmesi gerektiğinin altını çiziyor. .
Yöneticiler genelde çalışanlara en çok işle ilgili konularda uyarılarda bulunuyor. Zaman planlaması, işin yetişmemesi, yapılan işin doğruluğu ve kalitesi en çok geribildirim verilen konulardan. Çalışanların yöneticilere karşı önyargılı olup olmaması çalışanların önceki yöneticileriyle olan tecrübeleriyle çok bağlantılı. Eğer bir önceki yönetici, çalışana “benden korkun” algısı vermişse çalışanın sonraki yöneticiye önyargılı yaklaşmasının çok muhtemel olduğunu belirten Hugent İş Geliştirme Direktörü Özlem Veryeri, geleneksel yönetici modelinin iş konusundaki performansı kesinlikle artırmayacağını, yapılan işin kalitesi ve devamlılığını azaltacağını dile getiriyor.
Yönetici ve çalışan arasındaki sıkıntıların en büyük kaynağı, çalışanın, yöneticinin beklentisini tam olarak anlayamadığı durumlarda ortaya çıktığını belirten Hugent İş Geliştirme Direktörü Özlem Veryeri, konuyla ilgili şu açıklamaları yapıyor; “Yöneticinin beklentisini, sebepleri ve etkileyen durumlarla birlikte net bir şekilde ifade etmesi, çalışanın anladığından emin olması ve bunu gözlemlemesi gerekiyor. Çalışanın da anlamadığı konular varsa sorması ve buna uygun şekilde hareket etmesi lazım. Aksi takdirde rahatlıkla yapılabilecek bir görev iletişim sorunu yüzünden yapılamayabilir.”
İyi Bir Yönetici Olmak İçin Kişisel Eleştiriden Kaçının
İyi bir yönetici olmak için en önemli 3 noktayı Özlem Veryeri, şu şekilde açıklıyor; “Yöneticinin sorunların farkında olması için çalışanı dinlemesi oldukça önemli, kesinlikle çalışan kendisini ifade etmekten vazgeçmemeli. Bunun dışında yöneticinin kişisel eleştiriden kesinlikle kaçınması gerekiyor. Yönetici olumlu ya da olumsuz mutlaka geribildirim vermeli. Olumsuz geri bildirimler işle ilgili, kişisellikten uzak, çalışanı asla rencide edici ya da kırıcı şekilde olmamalı. Son olarak da yönetici alacağı aksiyonlarda kararlı olmalı ve bu kararı uygulayabilmeli.”
Z ve X Kuşağının Çalışma Stilleri Algılamada Farklılık Yaratıyor
Çalışma stillerinde ciddi farklar olan X ve Z kuşağı arasında algılama, iletişim sıkıntıları yaşanabiliyor. Bu, yönetici olan X kuşağının beklentileri ile bunu algılamaya çalışan Z kuşağı çalışanın birbirlerini ne kadar iyi anladıkları noktasında sorunlar yaşanabildiğini belirten Hugent İş Geliştirme Direktörü Özlem Veryeri, özellikle böyle durumlarda sıkıntıları azaltmak için çok açık ve net iletişim, karşılıklı uzlaşma, teyitleşme, işin yapılışı sırasında gözlem ve denetleme yöntemlerinin kullanılması gerektiğini dile getiriyor.