Unutkanlık, kişinin etkinliklerinde kısıtlılığa yol açan ve beynimizin en önemli işlevlerinden biri olan bellek bozukluğu sonucu ortaya çıkan bir sorundur. Stres, zihinsel yorgunluk ve depresyon gibi faktörler unutkanlığa neden olabilir.
Unutkanlık günlük hayatınızı etkilemiyorsa endişelenmeyin
Günlük hayatın içinde yoğun iş temposunda stres yaşayan kişiler, genç yaşta bile olsalar birçok şeyi unutabilir. Bu durum çok can sıkıcıdır değil mi? Ne çok şeyi unutuyoruz bazen… Anahtarlarımızı, cüzdanımızı, çok iyi tanıdığımız birinin ismini… Günlük hayatta o kadar çok uyarana maruz kalıyoruz ki, aslında hiçbir şeye tam olarak konsantre olamıyoruz. İşte bu nedenle uzmanlar, bu tarz unutkanlıklar günlük hayatımızı fazlası ile etkiler halde değilse, endişelenecek bir şey olmadığını söylüyor.
Genç yaşta unutkanlık
Belli bir yaştan sonra unutkanlık başlamışsa, yaşlanmaya bağlı bunama kuşkusu ile nöroloğa başvurulması gerekiyor.
Ancak Psikiyatri Uzmanı Dr. Hakan Atalay; genç yaşlarda, yani 40-50’li yaşlardan önce kalıcı ve günlük hayatı etkileyen unutkanlıklar yaşanıyorsa; beraberinde keyifsizlik, moralsizlik, konsantrasyon eksikliği, işten kaçınma hali gibi diğer belirtiler varsa, organik bir şey olma ihtimalinin çok daha düşük olduğunu, kişinin depresyonda olabileceğini belirtiyor. İşte bu durumda gidilecek adres, psikiyatri uzmanı oluyor.
Travma sonucu unutkanlık
Uzmanlar, bunama, trafik kazası, kafa travması, menenjit geçirme gibi organik nedenleri tamamen dışlarsak, unutkanlığın çok sık görülen bir durum olmadığını belirtiyor.
Dr. Hakan Atalay, unutkanlığın mutlaka başka belirtilerle birlikte görüleceğini; çoğu kez depresyon, kaygı bozukluğu ya da başka hastalıkların var olduğunu belirtiyor ve bu durumu şöyle örneklendiriyor:
“Kişi travmatik bir olay yaşamış ve sonra bu olayı unutmuşsa, yani sadece bu olaya özgü bir unutkanlıksa yaşadığı, bu psikolojik bir hastalık olarak değerlendirilebilir. Hastalığın tanısını koymak için öncelikle hikayesini çok iyi bilmek gerekir. Travma geçiren birinde unutkanlık varsa, onu psikolojik olarak yorumlamak doğru olmaz. Ruhsal bir travma yaşayıp yaşamadığı, herhangi başka bir hastalık olup olmadığı, ailede öykü olup olmadığı, başka belirtilerin varlığı, depresyon durumu gibi birçok etkeni araştırmak gerekir. Unutkanlık ciddi ve kalıcı bir biçimde devam ediyorsa, hastayı nöropsikolojik değerlendirmeden geçirmek, belki de nörolojiye yönlendirmek iyi olur.”
Ruhsal nedenlerden kaynaklanan unutkanlık
Unutkanlığın izole olarak tek bir hastalıkta görüldüğünü, bu hastalığın adının da “psikojenik amnezi (ruhsal nedenlerden kaynaklanan unutkanlık)” olduğunu belirten Dr. Atalay, bu hastalıkta psikoterapi ile travmanın konuşulması ve çözümlenmesine yönelik tedaviler uygulanması gerektiğini söylüyor. Depresyona bağlı unutkanlıklarda ilaç ve terapi ile depresyon tedavisi uygulanabileceğini ifade ediyor.
Uykusuzluk da unutkanlık yapabilir
Unutkanlığın, ilişkileri etkilemeye başladığı, kişinin işini gücünü yapamaz hale geldiği, fonksiyonları aksamaya başladığı zaman bir hastalık olduğunu belirten Dr. Atalay, “Örneğin uykusuzluk bile konsantrasyon bozukluğu yapabilir ve bu da unutkanlığa yol açar. Kalıcı olursa ve günlük hayatı etkilerse müdahale etmek gerekir” diyor.
Hafızayı güçlendirme yolları
– Genel sağlığa dikkat edilmeli, sağlıklı yaşlanmalı.
– Tansiyon yüksekliği, kolesterol yüksekliği gibi kalp hastalığı riskleri bunama için de risk faktörü olduğu için kontrol altında tutulmalı.
– Zihinsel aktivite yapılmalı. Bulmaca, sudoku çözülmeli, kitap okunmalı.
– Düzenli yürüyüş yapılmalı ve vücut zinde tutulmalı.
– Düzenli beslenmeli. Katı yağ yerine sıvı yağlar tüketmeli, daha çok yeşil sebzeli yiyecekler yenmeli.
– Özellikle depresyon gibi psikiyatrik hastalıklar varsa tedavi olunmalı.
– Aşırı alkol ve sigara tüketilmemeli.
– Unutkanlık olduğunda “yaşlılıktandır” demeyip bir hekime başvurulmalı.