Evet, şimdi gerçeklerle yüzleşip artık yapmaktan vazgeçmeniz gereken davranışları listeleme zamanı!
Haydi başlayalım…
Devamlı özür dilemek: Araştırmalar, kadınların erkeklere göre daha fazla özür dilediğini gösteriyor. Tamam özür dilemek çok erdemli bir davranış ama bunu abartmak sizin için yarardan çok zarara dönüşebilir. Her şeye şartlandırmayın kendinizi. Kendi kararlarınız ve kıstaslarınız olsun.
Başkalarının cinsel hayatını yargılamak: Hiçbir kadın, beraber olduğu kişiden, kaç kişiyle birlikte olduğundan, nasıl kişilerle birlikte olduğuyla yargılanmayı hak etmez. Onlara yakıştıracağınız her kötü ifade, günün birinde size de yakıştırılabileceğini hatırlatsın.
Cool olmaya çalışmak: Belki gerçekten de cool birisiniz. Ama olmayıp da olmaya çalışanların, bundan vazgeçmeleri gerek. Tarkan’dan geliyor: ‘Başkası olma kendin ol, böyle çok daha güzelsin!’
İnternetteki yanlış bilgilerle sağlığınızı düşünmek: Birçok kadın, internetten öğrendiğini iddia ettiği bilgilerle sağlıksız olduğunu düşünüyor. Halbuki, internette bilgi kirliliği diye bir olay da var. Sağlığınızı bu kadar düşünüyorsanız, gerçek bir doktora başvurun.
Hayatınızın Instagram kadar renkli olmamasına üzülmek: Hiç kasmayın. Siz milyonlarca hayranı olan bir Instagram fenomeni değilsiniz. Ama korkmayın, kendi hayatınızı renklendirmek sizin elinizde. Üzülmek yerine yaratıcı fikirler bulup, hayatınıza renk katın.
Yalnız olmaktan korkmak: Hayatta kontrolün sizde olduğu bazı durumlar var. Yeni insanlarla tanışmak, yeni ilişkiler kurmak. Yani, asla birini bulamayacağım diye kaygılanmak bir işe yaramayacaktır. Onun yerine daha sosyal olup, umudunuzu kaybetmeyin.
Mecburen insanlarla vakit geçirmek: Eskiden çok yakın olan bir arkadaşınız, şimdi de en yakın arkadaşınız olmak zorunda değil. Ya da yaşadığınız şehre teyzenizin görümcesinin kızı geldi diyelim. Sırf tanıdık diye onunla vakit geçirmek zorunda hissetmeyin kendinizi.
Kendinizden başka herkese her zaman ‘evet’ demek: “Tamam, yorgunum ama bir kahve içebiliriz” , ”Kendi işimi henüz bitirmedim ama seninkini de yaparım, tamam.” Bir şeyi gerçekten yapmak istemiyorsanız, evet demeyin. Hayır demesini bilin. İnsanlar prensipleri olan kişilere daha fazla saygı duyarlar.
Kendine ‘hayır’ demek: Bir önceki maddenin aksine, herkese karşı pozitif olmaya çalışırken kendinize karşı kısıtlayıcı olmayın. Devamlı ne yapmamanız gerektiğine değil, ne yapabileceğinize odaklanın. Olumlu düşünün ki, olumlu olsun!
Kötü çıktığı fotoğrafları takıntılı bir şekilde sürekli silmek ya da hiç etiketlenmemek: Evet, pek hoş görünmediğiniz fotoğrafları Facebook profilinizde barındırmak istememeniz anlaşılabilir ama bunu bir takıntı haline getirip mükemmeli bulana kadar her şeye karşı çıkmak da neyin nesi? Bir fotoğrafta kötü çıkabilirsiniz, o da sizin bir parçanız. Kabullenin onu, sevin, okşayın.
Kendi hayatlarını başkalarının sanal hayatıyla kıyaslamak: Sosyal medyada gördüğünüz hayatlarla kendi hayatınızı kıyaslamayın. Her güzel görünen şey, güzel olacak diye bir kural yoktur. Ayrıca başkalarının hayatlarına takıntılı olmak, yaşamanız gereken kendi hayatınızı unutturabilir. Aman dikkat!