Hüznün ve mutluluğun aynı anda yaşandığı kına gecesinde, ironiktir ki hem ağlayıp hem de gülerek kutlama yapılır. Gelinin ve damadın (genelde kadın) akrabaları ve arkadaşları, düğünden birkaç gün önce düzenlenen kına gecesinde geline kına yakarlar.
Peki yıllardan beri gelen bu kına gecesi adeti neden yapılır?
Kınanın çiftleri nazardan koruduğuna inanılır
Kına yakmak eski İslam geleneklerindendir. Eskiler, kınanın eşleri birbirine sevgili yapmak, bir ömür boyu aşklarının devamını sağlamak amacı ile yapıldığını söyler. Ayrıca kınanın evlenecek çiftleri nazardan ve kötülüklerden koruyacağına inanılır. Hem gelin hem de misafirlerin ellerine yakılarak, evliliğin bir anlamda kutlanıp kutsanması sağlanır.
Adanmışlık anlamına da gelir
Kınanın bir diğer anlamı da “adanmışlık”tır. Yani, gelin adayının eline kına yakmak, hayatını eşine adadığı anlamına gelir.
Hem ağlarım hem giderim
Bu tür inançlara inanıp inanmamak tabii ki sizin elinizde ama kına yakmak ya da modern hali ile kına partisi organize etmek, düğün öncesi hem iki ailenin kadınlarını birbirine yakınlaştırır, hem de “Hem ağlarım hem giderim” ruhunu yaşatır.
Ayrıca kendine has ve değişik bir kokusu olan kınanın kırmızı renginin, sevgi ve sohbet duygularını tetiklediği düşünülür.