Aşk acısıyla baş edemeyen ve bu nedenle psikolojik danışmanlık almak isteyen kişilerde tek bir tedavi yöntemi kullanılmıyor. Kimi psikologlar çok gerekmedikçe psikiyatrik ilaçlardan uzak durmaya çalışıyor. Ancak aşk acısının büyük bir depresyona dönüşmesini önlemek için antidepresanlara başvuranlar da var. Oxford Üniversitesi Bilişsel Psikoloji Uzmanı Brian D. Earp da aşk acısını gidermek için ilaç kullanımına yeşil ışık yakan bilim insanlarından.
Antidepresan şart değil
‘Aşk Karşıtı Biyoteknolojiler’ başlıklı makalesinde eski tedavi yöntemlerinde egzersiz ve kan aldırma gibi yöntemler kullanıldığını belirten Earp, yeni ilaçlarla tedavide kesin sonuçlar elde edilebildiğini iddia ediyor. Earp makalesinde bu ilaçların makaleye kapı aralayıp aralamadığının da sorgulandığını belirtiyor. Earp, her şeyden önce aşkı romantizmden uzak bir tanıma oturtuyor ve aşkı atalarımızdan bize geçen üreme ihtiyacından kaynaklanan sinir sistemi kimyasında aramamız gerektiğini, aşkın temelinde bunun yattığını belirtiyor. Aşk acısını gidermek için ilaçlara başvurmanın her zaman gerekli olmadığını söyleyen Earp, kişinin psikolojik olarak zorlandığı durumlarda böyle bir tedaviye gidilmesi gerektiğini savunuyor: “İlaçlar örneğin ev içi taciz gibi kişiyi intihara sürükleyebilen travmalarda kullanılabilir. Ama yine de tedavi gören kişi istemiyorsa ilaç tedavisini kullanmaya kimseyi zorlamıyoruz”.
Eski sevgilinin bakışı
İtalya’daki Pisa Üniversitesi’nde görevli bir grup bilim insanı yaptıkları çalışmada, eski sevgililerin birbirinin kötü özelliklerine neden yoğunlaştığını bulmaya çalışıyor. Bu durumda aşk acısını gidermekte obsesif-kompulsif bozukluğu olan kişilerin tedavisinde uygulanan ilaçlar kullanılıyor.