İyi ebeveynlik genellikle fedakârlık ve kendiniz arasında yaptığınız seçime bağlıdır. “Baba, 10 milyona kadar saymamı duymak ister misin?” Bu soru beş yaşındaki çocuğunuzdan duymaya hazırlıklı olmadığınız bir soru olabilir. “Hmm… Aslında… Tam olarak değil” de en sevimli halinizle verdiğiniz cevap olabilir.
Eğer bir anneyseniz durum biraz daha farklıdır, bu soru size çok değerli gelebilir ve tepkiniz de o yönde olur. Ama babalar zor geçen bir iş gününden sonra biraz daha bencil ve sabırsız davranabiliyor. Ufaklığın 10 milyona kadar sayamadığını tahmin ediyor olsalar bile, geceyi bunu deneyerek harcamak istemeyebilirler.
Çocuklar hızla büyür ve öğrenecekleri çok fazla şey vardır, bu yolda da sizin yardımınıza da ihtiyaç duyarlar. Harika bir ebeveyn olmak istiyor ama bunun için yeterli zaman ve enerjiyi bulamıyor musunuz?
Belki aşağıdaki gerçekleri gözden geçirmek vereceğiniz kararlarda etkili olur…
Sizinle zaman geçirmek istediğinde onu kırmayın
Olaylara sadece kendi açınızdan değil, çocuğunuzun gözünden de bakabilmelisiniz. Yazar Steve Farrar’ın dediği gibi “Kaliteli zaman beklenmedik anlara denk gelir. Ne zaman gerçekleşeceği hakkında en ufak fikriniz olmaz.” Çocuğunuzun gözünden bakabilmek, sizin kaliteli zaman geçirmek kadar geçirilen zamanın miktarını da fark etmenizi sağlayacaktır. Çocuğunuza zaman ayırmalısınız ve bu sadece sizin istediğiniz anlarda olmamalı. Sizinle bir şey paylaşmak istediğinde asla kırmamanız gereken bir hevesten bahsediyoruz.
Tüm enerjinizi işinize harcamayın
Tüm enerjinizi işe harcayamazsınız, eve piliniz bitmiş halde dönmemelisiniz. Çalışma hayatınızdaki başarınızın ailenizin refahı ve mutluluğu için önemli olduğu aşikar ama çocuğunuz bunun farkına varamayacak kadar küçük. Onun tek istediği sizinle daha fazla vakit geçirebilmek. Artık bir babasınız ve geri dönmeyecek zamanları doğru değerlendirmek için düzeninizde kimi değişiklikler yapmak isteyebilirsiniz.
Sizinle iletişim kurma çabalarını bir fırsat olarak değerlendirin
Spontan ‘öğretilebilir anlar’ ebeveynliğin özüdür. Ama bu anları fark edip rahatsızlık değil, fırsat olarak görmek de sadece sizin elinizdedir.
