Girişimsel Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Metin Esen, doğduğumuz ay ve sağlığımız arasında bir ilişki olduğunu söylüyor. Peki hangi ayda doğanlar, hangi kalp rahatsızlıklarına dikkat etmeli?
Dünyada ve ülkemizde ölümle sonuçlanan sağlık sorunlarına bakıldığı zaman kalp hastalıkları gün geçtikçe hızlı bir artış gösteriyor. Bu artıştaki en büyük payı da sigara bağımlılığı, stres, hareketsiz yaşam ve sağlıksız beslenme gibi nedenler oluşturuyor. Yapılan son istatistiklere göre ölümlerin yüzde 40’ı dolaşım sistemi hastalıkları grubunda olan kalp hastalıklarından kaynaklanıyor. Kalp hastalıklarının bu derece tehlikeli boyutlara gelmesi ise bilim insanlarını hastalığın risk faktörlerinin belirlenmesinde yardımcı olacak yeni araştırmalara yönlendiriyor.
Kalp hastalıklarının doğum ayı ile ilişkisi
Kardiyoloji alanındaki başarılı çalışmalarıyla adından söz ettiren ve yurt dışından pek çok ödüle sahip Girişimsel Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Metin Esen, yapılan son araştırmalar ve yayınlanan bilimsel çalışmalar ışığında kalp hastalıkları ve kronik hastalıkların önemli bir kısmının doğum ayı ile ilişkisi olduğunu belirtiyor. Prof. Dr. Ali Metin Esen, “New York – Presbyterian/Columbia Univercity Medical Center’da kayıtlı 1900-2000 yılları arasında doğan 1.749.400 kişiyle 1688 hastalık kodu arasında doğum ayı yönünden bir ilişkinin olup olmadığı geriye dönük olarak araştırıldı. Çalışmanın sonucunda toplam 55 hastalığın doğum ayı ile çok yakın ilişki içinde olduğu saptandı. Bu araştırmanın sonucunda kalp hastalıkları arasında önemli bir hastalık grubunu oluşturan atriyal fibrilasyon, mitral yetersizliği, iskemik kalp hastalıkları, kalp yetersizliği ve hipertansiyonun doğum ayı ile ilişkisi belirgin olarak ortaya konulmuştur. Çevresel ve genetik etkenlerle bu ilişkinin seyri değişebilse de risk faktörlerinin farkında olmak, yeni tedavi yöntemlerine ışık tutacaktır” açıklamalarında bulundu.
En riskli aylar mart ve nisan
Genel olarak kalp hastalıkları açısından en masum ayların eylül, ekim, mayıs ve haziran, en riskli ayların ise mart ve nisan olduğunu belirten Prof. Dr. Ali Metin Esen, “Bilimsel çalışmalar; eylül-aralık ayları arasında doğanların kalp damar hastalıklarının gelişmesine karşı daha dirençli olduğunu, ocak-nisan ayları arasında doğanların bu hastalığa daha yatkın olduklarını ortaya koymaktadır. Annenin Ocak ve Mart ayları arasında geçirdiği enfeksiyonların bunun önemli bir nedeni olabileceğinin vurgulandığı çalışmada örneğin 1918 H1N1 subgrup pozitifliği ile doğan bebeklerin %20 daha fazla kardiyovasküler hastalığa sahip oldukları belirlenmiştir. Mitral yetersizlik en fazla mart ve ağustos ayında doğanlarda görülürken, atriyal fibrilasyon mart ve eylül-kasım ayları arasında doğanlarda daha fazla gözlenmektedir.
Kalp yetersizliği en çok mart ayında doğanlarda görülüyor
Ülkemizde en sık görülen hastalıklardan biri olan kalp yetersizliğiyse en fazla mart ayında doğanlarda, hipertansiyon da en fazla haziran ayında doğanlarda karşımıza çıkmaktadır. Özellikle son yıllarda ortaya çıkma yaşı oldukça düşen kalp krizi açısından en sorunlu aylar, mart ve nisandır. Kalp krizi açısından en şanslı olanların ise eylül ayında doğanlar olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.
Sağlıklı beslenme ve sporu ihmal etmeyin
Prof. Dr. Ali Metin Esen, her ne kadar kalp hastalıkları açısından risk aylarını tanımlamanın önemli olduğunu belirtse de hiçbir zaman sağlıklı beslenmenin ve spor alışkanlığının elden bırakılmaması gerektiğini söylüyor. Esen, düzenli bir beslenme ve spor alışkanlığı kadar sigaradan da kesinlikle uzak durulması gerektiğini ifade ediyor.
