Ana Sayfa Blog Sayfa 825

Rahman, Türkmenistan’ı Ziyaret Edecek

0

Tacikistan Devlet Başkanı İmamali Rahman’ın Türkmenistan’ı ziyaret edeceği kaydedildi. Rahman’ın ziyareti kapsamında iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesi için bir dizi anlaşmanın imzalanması bekleniyor. Rahman, Tacikistan-Türkmenistan hükümetlerarası ekonomik komisyonu eşbaşkanı, Türkmenistan Maliye Bakanı Dövletgeldi Sadıkov’u makamında kabul etti. Görüşmede, iki ülke arasındaki ekonomik işbirliği konuları masaya yatırıldı. Görüşmede Tacikistan ile Türkmenistan arasındaki dış ticaret hacminin 2011 yılında 194 milyon dolar seviyesine ulaştığı, bu rakamın henüz istenilen seviyede olmadığı dile getirildi.

Suriye’de Bugün 31 Kişi Öldü

0

Suriye’de ordunun operasyonlarının yanı sıra, çıkan çatışmalarda bugün ülke genelinde 31 kişinin öldüğü belirtildi.

Suriye’de başkent Şam ve banliyöleri ile Halep, Humus, Hama, İdlib, Deyr Ez Zor gibi bir çok şehirde muhalif askerler ile Esed’e bağlı ordu bilikleri arasında şiddetli çatışmalar devam ediyor.

Suriye Yerel Koordisyon Komitesi, ordunun operasyonları sonucunda, Halep’te 14, Şam ve banliyölerinde 7, Humus’te 3, İdlib’te 3, Dera’da 3, Deyr Ez Zor’da da 1 olmak üzere ülke genelinde bugün şu ana kadar 31 kişinin öldüğünü duyurdu.

“Akdeniz’de Bulunan 10 Rus Savaş Gemisinin Suriye’de Görevi Yok”

0

Rusya Karadeniz Filosu Komutanı Aleksandr Fedosenkov, Akdeniz’de bulunan Rus savaş gemilerinin Suriye’de herhangi bir askeri görevi bulunmadığını ifade etti. Fedosenkov, gemilerin Eylül ayında yapılacak Kaskad-2012 adlı askeri tatbikat için hazırlık yaptıklarını söyledi.

İstanbul merkezli Suriye Ulusal Konseyi temsilcilerinin, Beşşar Esed rejimini desteklemek ve muhalefet üzerindeki baskısını artırmak için Rusya’nın bölgeye savaş gemilerini gönderdiği yönündeki iddiaları cevaplayan Fedosenkov, “Bizim Suriye’de herhangi bir askeri görevimiz yok. Karadeniz, Baltık ve Kuzey Filo’dan gelen Rus savaş gemileri ve eskort gemiler. Kaskad-2012 askeri tatbikatına hazırlanıyorlar” dedi.

Rusya Deniz Kuvvetleri Komutanı Viktor Çirkov da sabah saatlerinde yaptığı açıklamada Rusya’nın 10 savaş gemisi ve diğer eskort gemilerle Akdeniz’de tatbikat için bulunduğunu ifade etti. Çirkov gemilerin Rus askeri deniz üssü Tartus’a uğramayacaklarını da belirtti.

Suriye lideri Beşşar Esed’in iktidarda kalması ile ilgilenmediklerini ifade eden Moskova, Suriye halkının kendi geleceğine karar vermesini ve dış askeri müdahale olmamasını talep ediyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Libya lideri Muammer Kaddafi’nin öldürülmesi ile sonuçlanan Libya senaryosuna Suriye’de izin vermeyeceklerini ifade etmişti.

Muhalifler ile Esed Ordusu Bir Kez Daha Sıcak Temas Kurdu

0

Suriye’nin Halep şehrine havadan operasyon düzenleyen Esed’e bağlı ordu birlikleri karadan da muhalif Özgür Suriye Ordusu ile sıcak temas kurdu. Çıkan çatışmada her iki taraftan da çok sayıda askerin hayatını kaybettiği öğrenilirken o anlar saniye saniye görüntülendi.

Şam yönetimine bağlı ordu birliklerinin havadan Halep şehrine saldırı düzenlemesinin ardından karadan da sıcak çatışmalar yaşanmaya başladı. Saldırıya karşı saldırı ile karşılık veren muhalif özgür Suriye ordusu ile Esed askerleri arasında yoğun bir çatışma yaşandı.

Yoğun bombardımanın altına kalan ve kullanılamaz hale gelen tankların arasında keleşlerle çatışan grupların oldukça fazla sayıda kayıp verdikleri gözlendi. Halep’e yönelik yoğun hava operasyonlarına karşı Özgür Suriye Ordusu karadan ateş açarak ateş açarak ordu birliklerinin şehre girişlerini engellemeye çalışıyor.

Ağır silahlarında zaman zaman devreye sokulduğu muhalifler ile Suriye ordusu arasındaki sıcak çatışmalar saniye saniye kayıt edildi. Gruplar bir yandan çatışırken bir yandan ölenlerinin üzerini örtmeye çalıştı. – HALEP

İran Fuhuşla Böyle Mücadele Edecek

0

Hürriyet’in haberibe göre İran hükümeti ülkedeki fuhuş sorunuyla mücadele için çalışmalara başladığını açıkladı. Böylece İran toplumunda, uzun yıllardır tabu olarak görülen bu konu tartışmaya açılmış olacak.

İran’da fuhuş suç sayılıyor. Bu tür sosyal meseleler ise varlığının reddedilmesinin yanında, genelde toplumda kültürel bir dönüşüm yaratmak ve İran gençliğini yoldan çıkarmak için Batı’nın kurduğu planlar olarak nitelendiriliyor.

İranlı yetkililer geçmişte ülkede fuhşun varlığını kabul etmekte gönülsüz davranıyordu. Dolayısıyla böyle bir girişim başlatılması önemli bir gelişme.

Yapılması planlananlar arasında en başta kadınların eğitilmesi geliyor. Tahran’ın üst düzey yerel yetkililerinden Muhammed Ali İrfanmaneş, “Bu insanlara gerekli eğitimi vermeyi planlıyoruz. Böylece kendilerinden faydalanmak isteyenlerin ağına düşmeyecekler” dedi.

İçişleri Bakanlığı’nın ayrıca “sokak kadınları” için Tahran’ın kuzeyinde bir kamp oluşturmayı planladığı da ifade edildi. Tahran Valisi Murteza Temeddun, söz konusu kampın bir cezaevi değil, seks işçilerinin “sorunlarını anlayabilecekleri ve kendilerini yenileyebilecekleri” bir yer olacağını söyledi.

Ülkede 1979 İslam Devrimi’nden sonra başkent Tahran’da bulunan “Yeni Kasaba” adlı genelevler sokağı kapatılmış, seks işçileri de şehrin çeşitli yerlerine yayılmak zorunda kalmıştı.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı, Çanakkale’de Açıklaması

0

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı,

“Türkiye, bugün dünyanın 16’ncısı, Avrupa’nın 6’ncı büyük ekonomisi haline gelmişse bunda elbette ki en önemli etken hükümetin sevk ve idaresi. Müteşebbisimizin de Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin duruşuna, bakışına güvenerek elini taşın altına koymak suretiyle, yüklendiği riskler sonucu Türkiye ekonomisini bu duruma getirdik” dedi.

Yazıcı, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nı (ÇTSO) ziyaretinde yaptığı konuşmada, gittiği her yerde hasbihal içinde bulunduğu kesimlerin başında ticaret ve sanayi odaları ile esnaf odalarının geldiğini söyledi.

Meslek örgütlerinin, sadece meslek mensuplarının, belirli periyotlarla seçim yapmak suretiyle, bazı arkadaşlarını görevlendirdikleri yapılardan ibaret olmadığına, o yapıların işlevleri bulunduğuna işaret eden Yazıcı, “Bunlar, meslek mensuplarının icrai faaliyetlerini takip edecekler. Sorunlarının hükümete, ilgili kamu kuruluşlarına aktarılması noktasında köprü görevi görecekler” dedi.

Yazıcı, 10 yıldır Türkiye’nin akıllara hangi alan gelirse gelsin muazzam bir mesafe kaydettiğini ifade ederek, “Bu nasıl sağlandı- Bununla ilgili çok şey söylemek mümkün. Ama şunun altını özellikle çizmek istiyorum. Devlet ve devletin yönetim erki içinde yer alan yapıların fonksiyonunu iyi belirlemek, hizmet üretmek bakımından son derece önemlidir. Biz, devlet dediğimiz mekanizmayı bireylerin oluşturduğu bir hizmet kurumu olarak addediyoruz. İşte onun için ‘Biz hizmetkarız’ diyoruz” dedi.

Devletin ve yürütme erkinin görevinin bireyin, müteşebbisin, tüccarın, sanayicinin, esnafın önünde, yürüyüşünü engelleyecek engelleri kaldırmak olduğunu dile getiren Yazıcı, şöyle konuştu:

“Yolu yoksa yol yapacak. Ulaşım için zaman kaybı söz konusu olduğunda ulaşımı hızlandıracak. İletişim araçlarını, çağdaş teknolojik imkanları, ülkemize kazandırmak suretiyle daha etkin zaman kaybına yol açmayacak düzeye getirecek. Tüm bunlara baktığımız zaman bizim yönetimdeki hizmet anlayışımızın bu bakışımızdan kaynaklandığını görecek ve takdir edeceksiniz. Biz gerçekten çok seri, etkin, bürokratik süreçleri azaltan bir yönetim anlayışı içindeyiz. Ama her şeyi çözdüğümüz iddiasında değiliz. Öyle megalomanlık içinde değiliz. Ama süreçlerde gerçekten müteşebbisin önünü açacak bir perspektifle yolumuza devam ediyoruz. Hangi alanda bir proje üretiyorsanız, bir yol haritası belirliyorsanız, bir düzenleme yapma ihtiyacı doğmuşsa, o alanın paydaşlarıyla o konuyu paylaşmak gerekir. Paylaşmadan yaptığınız icraat, ortaya koyduğunuz proje, mutlaka birileri tarafından bazen çok katı bir biçimde, bazen orta düzeyde eleştiriye muhatap olur. Bunun en güzel örneklerinden bir tanesi de Meclis tatile girmeden önce Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile gerçekleştirdiğimiz yeni Türk Ticaret Kanunu’ndaki değişikliklerdir.”‘

-“Müteşebbis daha fazla çalışacak”-

Hayati Yazıcı, Türkiye’nin bugün dünyanın 16’ncı, Avrupa’nın 6’ncı büyük ekonomisi haline gelmesinde en önemli etkenin hükümetin sevk ve idaresi olduğunu, müteşebbisin de Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin duruşuna, bakışına güvenerek elini taşın altına koymak suretiyle yüklendiği riskler sonucu ülke ekonomisini bu duruma getirdiğini bildirdi.

Yazıcı, sonuçları çok ağır küresel krize rağmen Türkiye’nin geçen yıl 8,5 oranında büyüme gerçekleştirdiğini hatırlatarak, “Bu seneki rakamları da yine dünyadaki benzerleriyle kıyasladığımızda arzu ettiğimiz seviyede olmasa bile önemli mesafe kaydettiğimiz gerçeğinden hareketle, bunu hep birlikte gerçekleştiriyoruz. Alt yapı sorunlarını çözmek için kullandığımız kaynaklar millete ait kaynaklar. Müteşebbis daha çok çalışacak, daha fazla üretecek, daha fazla kazanacak, daha fazla vergi ödeyecek” dedi.

Önemli sorunların başında kayıt dışılığın geldiğini dile getiren Yazıcı, şunları kaydetti:

“Kayıt dışı ne kadar büyükse, kayıtta olanların yükü de o kadar ağırdır. Kayıt dışını ne kadar azaltırsak, hedefimiz o, kayıttakilerin yükünü de o oranda azaltırız. Bakın yeni Türk Ticaret Kanunu’nun önemli hedeflerinden birisi de kayıt dışılığı önlemektir. Küresel dünyada, çok çetin şekilde sürdürülen rekabet ortamında, Türk müteşebbisinin rekabet gücünü artırmak, dış pazar alanlarını büyütmek, şirket yapılarını güçlü hale getirmek, şirkete tahsis edilmiş sermayesini korunaklı kılmak ve elbette ki şeffaflığı sağlamak suretiyle kayıt dışı harcamaları ve giderleri kayıtlı hale getirerek, ekonomiyi ölçülebilir gözlenebilinir duruma getirmek bu kanunun en önemli hedeflerinden bir tanesidir.”

-“Sorunlarımız var, ama gidişimiz iyi-

Bakan Yazıcı, esnaf ve sanatkarların ticari hayatın emektarları, önemli aktörleri arasında yer aldığını, bunlarla ilgili de önemli çalışmalar bulunduğunu söyledi.

Türk tarihinde özellikle ekonomik hayatın aktörlerine ilişkin çok özgün uygulamalar bulunduğunu belirten Yazıcı, “Ahilik bunlardan en önemlisi. Şu Ahi Evran bir başka ulusun tarihinde yer alan bir kişi olsaydı ve ahilik uygulamaları bir başka milletin ticari değerleri arasında yer alsaydı, bu herhalde uluslararası düzeyde kutlanan destanımsı bir duruma dönüşürdü. Bunu başaramamışız. Ama hedefimizin bu olması lazım” dedi.

İyi yolda olduklarını ifade eden Yazıcı, şunları kaydetti:

“Sorunlarımız var, ama gidişimiz iyi. Kardeşliğimiz, birliğimiz, bütünlüğümüz önemli. İnşallah ülkeyi hep birlikte Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümü olan 2023’e götürürken 500 milyar dolarlık ihracat yapan, kişi başına geliri 25 bin dolar seviyesine ulaştırmamız gerekiyor. Tüccar ve esnaf olarak, ramazan ayındayız. Biz yardımlaşmayı, dayanışmayı çok seven bir milletiz. Bizim toplumsal yapımızın temelinde yardımlaşma ve dayanışma duyumuzun gelişmiş olması çok önemli bir faktördür. Ramazanda bu zirve yapıyor. Dolayısıyla her tüccar ve sanayicinin, her müteşebbisin içinde bulunduğu toplumda ticari faaliyetini devam ettiriyorsa, o alanda elbette ki karını makul ölçüde gözetmek hakkı. Ama bunun yanında ayrıca her birimizin bulunduğumuz yer itibarıyla, içinde yaşadığımız ülke itibarıyla hatta dünya içinde sosyal sorumluluğumuz var. Bunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Türkiye Somali’ye elini uzatıyorsa, Bangladeş’e uzanıyorsa, Pakistan’da felaket olup oraya gidiyorsa sosyal sorumluluğunun gereğidir.”

Konuşmaların ardından, ÇTSO Başkanı Bülend Engin, Çanakkale Ticaret Borsası Başkanı Kaya Üzen, Bakan Yazıcı’ya çeşitli hediyeler sundu.

Muhabir: Mehmet Bayer

Yayıncı: Kamuran Akkuş – Çanakkale

Dayanıklı Mal Beklentilerin Üzerinde Artto

0

ABD’de dayanıklı tüketim Mali siparişleri Haziran ayında beklentilerin üzerinde artış gösterdi.

Devamı İçin Tıklayın

İşsizlik Maaşı Beklentilerin Üzerinde Düştü

0

ABD’de geçen hafta işsizlik maaşı başvuruları beklentilerin üzerinde düşüş gösterdi.

Devamı İçin Tıklayın

Kıyıdüzü Doğu’nun Gözdesi Olacak

0

Ahlat-Tatvan arasında bulunan ‘Kıyıdüzü’ yarımadasını 20 yıllığına kiralayan Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ), bölgeyi Doğu’nun gözdesi yapmak için çalışmalara başladı. Rektör Prof. Dr. Mahmut Doğru, bölgede Bitlis halkının ve öğrencilerin güzel vakit geçirebilecekleri piknik alanı, spor tesisleri için çalışma başlattıklarını belirtti.

Rektör Prof. Dr. Mahmut Doğru, arazinin büyük kısmı yüksek eğimli bir yapıya sahip olmakla birlikte, yarımadanın yaklaşık yüzde 50’sinin ormanlık olduğunu dile getirdi. Doğru, planlanan projelerin 60 bin metrekarelik bir alanı kaplayacağını belirtti.

Alınan yarımadanın toplam kıyı şeridi uzunluğunun 6 kilometre olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Mahmut Doğru, “Su ile ilgili aktivitelerin yapılacağı kıyı şeridi 1 kilometre olup, yarımadanın kuzey cephesindedir. Üniversitemiz tarafından alınan arazinin yapılaşma dışındaki bölümlerinde dağcılık ve doğa sporlarının yapılması planlandığından bu sporların yapılabilmesi için tüm yarımada kullanılacaktır. İlk etapta bu alanda havuz, mesire yeri, yürüme alanları oluşturulacak, sonraki aşamada planlanan diğer tesislerin yapımına başlanacaktır. Bitlis ilinin, sosyal aktivite merkezi yapmayı planladığımız Kıyıdüzü Yarımadası’nda 2013 yılında başlayacağımız inşaat çalışmalarını 2016 yılında tamamen sonlandırmak istiyoruz. Üniversitemiz tarafından yapılması planlanan tesis ve birimler, işsizlik oranının yüksek olduğu bölgemizde istihdam yaratacağı gibi başarılı sporcuların yetiştirilmesine katkı sağlayacaktır.” diye konuştu.

Kuzey Van Gölü Selçuklu Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi olarak tespit ve ilan edilen bölgede, ayrıca, üniversitelerarası, ulusal ve uluslararası spor müsabakalarının düzenlenebilmesi amacıyla Dalgıçlık Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi, Su Sporları Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi, Dağcılık ve Doğa Sporları Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi, Denizcilik Yüksekokulu, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’na ait Antrenörlük Bölümü ile Tatvan Meslek Yüksekokulu bünyesinde Deniz İşletmeciliği ile Hidrobiyoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi gibi eğitim birimlerinin oluşturulması planlanıyor.

Bakan Eker: Kurbanlık Hayvan Sıkıntısı Yok

0

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren sürekli düşen küçükbaş hayvan sayısının iki yıldır artış eğilimine geçerek 32 milyonun üzerine çıktığını belirtti. Eker, “Kurban Bayramı için yeterli hayvan varlığına sahibiz.” dedi.

Mehdi Eker, Malatya’da bir tavuk firmasının üretim tesislerini gezdi. Bakan Eker, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, hayvancılığın da son yıllarda uygulanan politikalarla, destekleme ve projelerle önemli bir faaliyet olarak geliştiğini söyledi.

Hem tavukçuluk hem de küçükbaş hayvancılıkta önemli gelişmeler görüldüğünü dile getiren Eker, “Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren sürekli küçükbaş hayvan sayısı düşüyordu. Trend aşağı yönlüydü. TÜİK’in rakamlarına göre 2011 yılında koyun ve keçi varlığı 2002 yılındaki sayının üzerine çıktı. 2008–2009 sürecinde aldığımız tedbirlerle şu an itibariyle bu tersine döndü ve küçükbaş hayvan sayısında 32 milyonun üzerine çıkıldı. Bu son derece önemli. ” dedi.

Kurban Bayramı’nda sıkıntı yaşanıp yaşanmayacağı yönündeki sorusu üzerine Eker, “Kurban Bayramı’nda aslında biz hiçbir sene sıkıntı yaşamadık. Hayvan haklarının yayılmaması için mücadele veriyoruz. Hastalıkların Trakya bölgesine taşınmaması için kontrollü geçiş uyguluyoruz. Oradaki tüketicinin de mağdur olmaması için, piyasayı düzenleme maksadıyla Trakya için kurbanda bir miktar hayvan ithalatına izin verdik. Onun dışında zaten diğer bölgeler için ihtiyaç geçen yıllarda da olmadı. Bu yıl da beklemiyoruz. Yeteri kadar kurbanımız da kurbanlığımız da hayvan varlığımız da hamdolsun var.” diye konuştu.

Kentte büyükbaş hayvancılıkta yüzde 71’lik bir büyüme bulunduğunu vurgulayan Eker, bunun Türkiye ortalamasının çok üzerinde olduğunu kaydetti. Tavuk Eti üretiminin de bir yılda 25 bin tondan yaklaşık 30 bin tona çıktığını kaydeden Eker, tavuk etinde bir yıllık büyümenin yüzde 16’ya ulaştığını bildirdi.

Malatya’da istihdam açısından büyük tesislerin açılmasını önemli gördüklerini anlatan Eker, kentte hayvancılık yatırımları için bir yılda 110 milyonluk kredi kullandırıldığını kaydetti.

Ziyaretin ardından Bakan Eker, Elazığ’a geçti.