FashionFace

Reuters’in iki kaynağa dayanarak verdiği habere göre Apple, yeni Iphone’da 30 pin’li bağlantı noktası yerine 19 pin’li yeni bağlantı noktasını kullanacak. Bu sayede, kulaklık girişi de bu bağlantı noktasının hemen yanında, yani telefonun alt kısmında kendine yer bulabilecek. İddia, daha önce de dile getirilen, “30 pin’li bağlantı noktası tarih oluyor” haberlerini bir kez daha “doğruluyor”.

Eğer bu söylenti doğruysa, iPhone/iPod/iPad’i destekleyen yükleme/müzik cihazlarının da kullanılmaz hale gelmesi ihtimal dahilinde. Çünkü bu cihazların hepsi, bugüne dek 30 pin’e göre geliştirilmişti. Hatta bu değişiklik, araçlardaki bağlantı noktalarını bile kullanılamaz hale getirebilir.

Öte yandan daha küçük bir girişin daha küçük, ince bir cihaz anlamına geldiği de düşünülebilir. Ne var ki, Apple’ın geriye dönük uyumluluk konusuna Microsoft kadar önem vermediği de bilinen bir gerçek.

Belki Apple yeni telefonu için bir adaptör sunacaktır ama bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini görmek için muhtemelen Ekim ayına kadar beklememiz gerekecek.

Bu ayların başlarında ortaya çıkan bir listede Windows Phone 8’li cep “Juggernaut Alpha”nın adıyla karşılaşmıştık. İlginç bir kod adına sahip bu cep, şimdi de bir hız testi sitesinde boy gösterdi.

WP Bench web sitesinde aynı kod adıyla görünen gizemli telefonun şu anki en hızlı Windows Phone 7’li cep HTC Titan’dan yüzde 50 daha yüksek bir puan aldığı görünüyor. Bunun nedeninin Windows Phone 8’li cihazda WP7’li ceplere göre daha güçlü, çift çekirdekli bir işlemcinin bulunması. Bu işlemcinin Qualcomm Snapdragon olduğu düşünülüyor.

Juggernaut Alpha hakkında şimdilik bildiğimiz çok fazla şey yok. İsmiyle bizleri şaşırtan telefonun çıktığında da aynı etkiyi yapıp yapmayacağını açıkçası merak ediyoruz.

Emre Çetinkaya – – Telefon kılıfları artık akıllı telefonların vazgeçilmez aksesuarlarından birisi haline geldi. Son zamanlarda birçok farklı, çılgın telefon kılıfı karşımıza çıkmıştı. Özellikle Kickstarter’da proje olarak ortaya çıkan kullanışlı Iphone kılıflarına LED aydınlatmalı Iphone kılıfından sonra AudioGlove Iphone kılıfı da eklendi. Ancak bu kılıf diğerlerinden farklı.

AudioGlove Iphone kılıfını diğer Iphone kılıflarından ayıran özelliği ise Iphone’un standart ses kalitesini 10 desibele kadar arttırmayı vaad ediyor olması. İlk izlenimlere göre bunu başarıyor da. Iphone 3G, Iphone 3GS, Iphone 4 ve Iphone 4S ile uyumlu çalışan kılıfı AudioGlove’un kendi internet sitesi üzerinden Iphone 4 ve Iphone 4S sürümünü 24,99$’a Iphone 3G ve Iphone 3GS sürümünü ise 34,99$’a sipariş verebiliyorsunuz.

Seri üretimi için Kickstarter’da destek bekleyen proje şuana kadar 6,289 dolar destek toplamış. 30,000 dolar hedefine ulaşması için 39 günü kalan projenin kısa sürede bu kadar destek toplaması, projenin hedefine ulaşmasının uzun sürmeyeceğinin habercisi.

Emre Çetinkaya – Teknokulis : http: //www.teknokulis.com

Hint Okyanusu’ndaki Mauritius adasının kuzeyinde 6.7 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

Adanın yaklaşık 400 kilometre kuzeyinde ve yerin 10 kilometre altında oluşan deprem ilk belirlemelere göre can ya da mal kaybına yol açmadı.

Depremin ardından tsunami uyarısı yapılmadı.

Yetkilerini kötüye kullandığı gerekçesiyle geçici olarak görevinden alınan Romanya Cumhurbaşkanı Traian Basescu’nun kaderi, bu Pazar yapılacak referandumda belli olacak. Anketlere göre Basescu, halkın çoğunluğu tarafından tasarruf tedbirlerinden sorumlu tutulduğu için destek seviyesi çok düşük. Ancak seçmenlerin en az yarısının sandık başına gitme şartı Basescu’nun görevden alınmasını güçleştirdi.

Basescu ile ilgili referandum sonucunun geçerli olabilmesi için 18 milyon seçmenin en az yüzde 50’sinin sandık başına gitmesi gerekiyor. Anayasa Mahkemesi’nin bu yöndeki kararı iktidardaki sosyal liberal koalisyonunun cumhurbaşkanını görevden alma çabalarını büyük ihtimalle boşa çıkaracak.

Sekiz yıldır görevde bulunan Cumhurbaşkanı Traian Basescu Basescu, yetkilerini aştığı gerekçesiyle 6 Temmuz’da Başbakan Victor Ponta’nın lideri olduğu Sosyal Liberal Birliği’nin çoğunlukta olduğu Parlamento da 114’e karşı 256 oyla görevden alınmıştı. Şimdi her iki taraf da referandumda istedikleri yönde oy çıkması için yoğun kampanyalar düzenliyor.

Görevden el çektirilen Traian Basescu, kampanyasını ilk olarak ‘demokrasi meşalesi’ yaktığı” Cluj şehrinden başlattı. Basescu, referandumla ilgili yaptığı değerlendirmede “Bu yaşta tekrar böylesine bir siyasi mücadeleye girişeceğimi rüyamda görsem inanmazdım. Ama bunu Sosyal Liberaller istedi. Bence hata ettiler. Bir kez daha mağlup olacaklar.” diye konuştu. Beş yıl önce de bir referandum sınavı geçiren Basescu, o zamanki referandumdan da başarılı çıkmıştı.

Bu arada Bükreş’le birlikte bazı şehirlerde miting düzenleyen Romen halkı Cumhurbaşkanı Traian Basescu’nun görevi bırakmasını istedi. Mitinglerde, ‘Yeter artık’, ‘Basescu düşsün’ gibi sloganlar atıldı. Mitinglere hükümet de destek veriyor.

Romen hükümeti daha fazla seçmenin sandık başına gitmesi için oy saatlerini Pazar günü sabah 08.00’dan gece 23.00’e kadar uzattı. Yurt dışındaki vatandaşları için de toplam 150 sandık açıldı. Avrupa’nın en genç başbakanlarından 39 yaşındaki Victor Ponta, boykot çağrılarını demokrasiye müdahale olarak nitelendirerek, halkın 29 Temmuz’da sandığa gideceğine inandığını söyledi. Ponta, tüm vatandaşları sandık başına gitmeye çağırdı.

Cumhurbaşkanı Basescu’nun görevine geri dönmesi halinde istifa etmesinin söz konusu olmadığını vurgulayan Victor Ponta “Önümüzdeki Kasım ayında yapılacak genel seçimlere

kadar başbakan olarak görevimin başındayım.” dedi.

Öte yandan Cumhurbaşkanına yakın muhalefet partisi Liberal Demokrat Parti (PDL) ise referandumu boykot edeceklerini ve sandık başına gitmeyeceklerini

duyurdu.

Avrupa Komisyonu da Cumhurbaşkanı Traian Basescu ve Başbakan Victor Ponta arasında süren siyasi krizle ilgili kaygılarının devam ettiğini belirtti. AB yetkilileri, başbakan Victor Ponta’dan hukukun üstünlüğünün korunmasına dair ‘sözler değil, eylemler’ istediklerini ifade ettiler.

Rusya’nın Voronej bölgesindeki Savunma Bakanlığı’na ait poligonda el bombasının patlaması sonucu iki askerin hayatını kaybettiği bildirildi.

Ria Novosti ajansına konuşan bir güvenlik görevlisi, kendiliğinden patlayan el bombasının 2 askerin ölümüne yol açtığını beyan etti. Ülkede geçtiğimiz Mayıs ayında da Nijni Novgorod bölgesindeki bir poligonda meydana gelen patlamada 6 asker hayatını kaybetmiş, 4 asker yaralanmıştı.

Güney Afrika’da darbe planlayan aşırı sağcı Boeremag grubunun, Nelson Mandela’yı öldürüp, bütün siyahları kuzeye kaydırma planları yaptığı iddia edildi . 9 yıldır devam eden darbe davasının dünkü duruşmasında, Mike Du Toit isimli akademisyenin darbe planının baş mimarı olduğu ifade edildi.

Pretori Yüksek Mahkemesi Hakimi Eben Jordaan yaptığı açıklamada, Toit’yi “planların beyni”olarak tanımladı. Tanık olarak dinlenen bir şahıs Toit’in, iktidara gelen Mandela’yı öldürüp ülkenin büyük bölümünde elektriğini keserek kaos çıkarma planları yaptığını söyledi. Tanıklar, darbenin tetikleyicisi olacak iki büyük eylemin ardından oluşacak kaos ortamında bütün siyahların kuzeydeki komşu ülkelere kaydırılmasının planlandığını anlattı. Başka bir tanık da Toit’in kendisini elektrikleri kesme konusunda ikna ettiğini belirtti. Ayrıca darbeciler yönetimi ele geçirdikten sonra zencileri toplu öldürme planları yapmış.

Bazı tanıklar, Hintlilerin gemilerle ülke dışına taşınması, melezlerin ise Cape Town’da yaşamalarına izin verilmesinin de darbe toplantılarından tartışıldığını söyledi. Toit’in, darbeye karşı gelenin beyaz da olsa vurulmasını istediği belirtildi. Hükümet adında konuşan darbe tanıkları Du Toit’in yakın ekibini, askeri üslerin fotoğraflarının çekilmesi, darbe için üye bulunması, silah depoları hakkında bilgi toplanması gibi görevler için ülkenin önemli merkezlerine gönderdiğini anlattı. Eski bir akademisyen olan Du Toit, Nisan 2002’de “Vatana İhanet Davası” nda tutuklanan ilk 22 Boeremag üyesi arasında bulunuyor.

Devam eden davanın hakimi Jordaan, Toit’in bilgisayarından ele geçirilen “Belge 12” dosyasının darbe planlarını açıkça gösterdiğini söyledi. Mahkeme aralarında bir çok devlet görevlisinin tanık olarak dinlendiği davada iddianameyi kabul etti. Ayrıca bir çok tarım sendikası toplantılarında da darbe planlarının tartışıldığı bildirildi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer gücü ve uzay-hava savunma gücünün verimliliği, kapasitesi ve güvenirliliği açısından kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini söyledi.

Soçi’de nükleer modernizasyon ve hava savunma programı ile ilgili düzenlenen toplantıda konuşan Rusya lideri, “Herhangi bir silah yarışı içinde değiliz. Ancak hiç kimse Rusya’nın nükleer kapasitesinin ve uzay-hava savunma gücünün verimliliği ve güvenirliliği konusunda şüphesi etmemeli” dedi.

“Nükleer silahlar Rusya’nın egemenlik ve toprak bütünlüğünün garantisi olarak kalmaya devam edecek” değerlendirmesinde bulunan Putin, “Bu küresel ve bölgesel istikrar ve denge açısından da anahtar rol oynuyor” şeklinde konuştu.

Uzay-Hava savunma gücünün de yaşamsal olduğuna değinen Putin, “Sürekli alarm durumunda olmak zorunda. Saldırı enstrümanları ile birlikte muhtemele saldırı potansiyelini dikkate alarak. Böylece diğer ordu birlikleri ile hızlı ve düzgün iletişim içinde olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Putin orduda modernizasyon programı çerçevesinde 2020’ye kadar nükleer silahların yüzde 75-85 civarında, uzay hava savunma sistemlerinin de yüzde 70 civarında güncellenmesi gerektiğini söyledi.

2010 Kasım ayında Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev uzay gücünü, uzay-hava gücü şekline dönüştürmüştü. Böylece uzay varlıkları ve bir kısım hava gücü birlikleri tek çatı altında toplanmıştı. Oluşturulan yeni birim Rus askeri uydularını da kullanarak füze savunma sistemlerinden sorumlu olarak faaliyetlerini sürdürüyor.

Rusya lideri Vladimir Putin’in 4 Mart seçimlerinden önce verdiği vaatleri arasında ordu için 22 trilyon ruble (730 milyar dolar) harcama yapılması bulunuyordu. Çalışmalara başlayan Rus ordusu aşamalı olarak 2020’ye kadar yenilenecek.

Putin, seçim öncesinde Rossisykaya Gazeta’ya yazdığı makalesinde önümüzdeki 10 yıl içinde Rus ordusuna 400 modern kıtalararası nükleer füze, 600 savaş uçağı ve 2 bin 300 modern tank satın alacaklarını duyurmuştu.

Putin makalesinde, “Kara ve denizden kullanılabilen kıtalararası 400 adet stratejik füze, 20 adet deniz altı, 50 savaş gemisi ve beşinci nesil savaş uçakları dahil olmak üzere 600 adet savaş uçağı Rusya ordusuna dahil olacak. binden fazla helikopter, 28 adet S-400 füze savunma sistemi, 38 adet Vityaz hava savunma sistemi, 2300 tank ve 17 bin adet çeşitli amaçlar için kullanılacak askeri araç alınacak.” bilgisini vermişti.

Rusya Deniz Kuvvetleri Komutanı Viktor Çirkov, Suriye’nin Tartus limanında bulunan askeri deniz üssünü ellerinde tutmaya devam edeceklerini söyledi.

Suriye’de Beşşar Esed rejiminin devrilmesi ve sonrasında yaşanacaklarla ilgili video konferansta değerlendirmede bulunan komutan, “Rus deniz kuvvetlerinin tedarik merkezi olarak Suriye Tartus deniz üssü korunacak. Aden Körfezi’nde korsanlara karşı mücadele eden gemilerimizin teknik ve lojistik destek açısından bu üsse ihtiyacı var” dedi.

Suriye’de rejim değişikliğinin ardından muhalif grupların tepkisini çeken Moskova’dan askeri üssü boşaltmasını isteyebilecekleri belirtiliyor. Tartus deniz üssü Rusya’nın eski Sovyet toprakları dışında ve Akdeniz’de bulunan tek askeri varlığı. 1971’de imzalanan anlaşma çerçevesinde kullanılmaya başlanan üs, onarılmasının ardından aktif hale geldi. İki savaş gemisinin yanaşabileceği limanı bulunan askeri üste, 50 Rus denizci görev yapıyor.

AKDENİZ’DE TATBİKAT YAPAN RUS SAVAŞ GEMİLERİ TARTUS’A GİRMEYECEK

Karadeniz Filosu için Akdeniz’in stratejik tatbikat alanı olduğuna değinen Çirkov, “Bir kısım Rus savaş gemileri Akdeniz’de tatbikat yapıyor. Ancak Tartus’a girmeyecekler.” değerlendirmesinde bulundu.

Çirkov, “Akdeniz’de bulunan savaş gemileri rutin askeri tatbikat yapıyor. Bu tatbikat 2011’de planlanmıştı.” dedi. Tatbikatta Rusya’nın Baltık, Karadeniz ve Kuzey Filosuna ait gemilerin ortak bir tatbikatla boğazları geçip Akdeniz’de koordineli hareketleri planlanıyor.

Rusya’nın savaş gemilerinin bölgede tatbikat için bulunduğuna dair garanti vermelerine karşın, Batılı ülkeler Suriye’de kötüye giden durumla eş zamanlı olarak yaşanan gelişmeden endişe ediyor. Esed rejimine gizlice silah sevkiyatı gerçekleştirildiği, Tartus limanını Esed sonrası dönemde de korunabilmesi için güç gösterisi yapıldığı gelen iddialar arasında.

Çirkov, 2012 sonuna kadar nükleer denizaltı ve stratejik savaş gemilerinden oluşan 10-15 unsurun daha deniz kuvvetlerine dahil olacağını söyledi.

İngiltere Başbakanı David Cameron, olimpiyat oyunlarının emniyet ve güven içinde yapılmasının ilk amaçları olduğunu söyledi. Yarın başlayacak oyunlar öncesinde konuşan Cameron, güvenlik güçlerinin hiçbir şeyi şansa bırakmayacağını dile getirdi.

Olimpiyat Köyü’nde gazetecilere açıklamada bulunan Cameron, “Bu, barış dönemindeki en büyük güvenlik operasyonumuz.” dedi. İngiliz lider, oyunların emniyet ve güven içinde yapılmasına her şeyden çok önem verdiklerini kaydetti.

Kuzey Koreli bayan futbolcuların resimleriyle birlikte Güney Kore bayrağı kullanılmasının bir hata olduğunu kaydeden Cameron, bunun tekrarlanmaması için her türlü önlemin alınacağını sözlerine ekledi.