Ortodontist Dr. Aylin Sezen Yalçın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün kadın diş sağlığına yönelik farkındalık oluşturulması için de değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Yalçın “Dünya Kadınlar Günü kadın diş sağlığı açısından da bir milat olsun; çünkü kadın erkek gibi değil. Doğa bizi annelikle ödüllendirirken vücudumuzun hormonal yapısında yaşanan değişimler dişleri çok hassas yapıyor. Bu nedenle belli dönemlerde ağız ve diş sağlığına daha fazla önem vermeliyiz” dedi.
Hormonal ve fizyolojik değişikliklerin yaşandığı bu dönemleri ergenlik, menstruasyon, gebelik,emzirme ve menopoz olarak sıralayan Yalçın, “Her dönem, vücutta yaşanan değişikliklere bağlı olarak ağız ve dişlerde farklı sorunların yaşanmasına yol açar. Bu nedenle her dönem öncesi düzenli kontroller yaptırılmalı, sorun yaşanmasını engelleyecek ağız hijyen kurallarına dikkat edilmeli ve tedaviler geciktirilmeden yaptırılmalıdır” şeklinde konuştu.
İşte kadınları bekleyen kritik dönemler…
Ergenlik ve menstruasyon dönemlerinde meydana gelen hormonal değişikliklerin en çok diş eti sağlığını etkilediğini belirten Yalçın, “Diş etlerinde diş eti iltihabına bağlı olarak şişlikler, kızarıklıklar artar, diş eti kanamaları görülebiliyor. Hormonal değişiklikler özellikle ağız bakımı yetersiz olan kişilerde bakteri plağına ve diş eti iltihabına yol açar. Bu dönemde ağız bakımına daha fazla dikkat edilmeli, düzenli aralıklarla diş aşı temizliği yaptırılmalı ve plak kontrolü sağlanmalı. Oral hijyen eğitimi, düzenli diş fırçalama ve diş ipi kullanımı ile bu tarz diş eti problemlerinin önüne geçilebilir” şeklinde konuştu.
Gebelikte çürükler artabilir
Gebelik döneminin kadın diş sağlığı açısından en özel dönem olduğunu vurgulayan Yalçın şöyle devam etti:
“Hamilelik döneminde ağız ve diş sağlığı ciddi şekilde etkilenir. Bu dönemde ağızdaki asit seviyesi değişir, bu da bakteriyel ortamın değişmesine sebep olur. Özellikle bulantı ve kusma problemi olan kişilerde mide asidi, diş ve diş etlerinde olumsuz sonuçlara yol açar. Bu durum diş çürüklerinin artmasına da neden olabilir. Bu dönemdeki bulantılara bağlı olarak ağız bakımı da ihmal edilirse dişlerde çürük ve diş eti hastalığı riski daha da artar. Dişleri korumak için, kusma sonrasında ağız su ile çalkalanmalı ve yarım saat sonra dişler fırçalanmalı.”
Diş eti hastalıkları da yaygındır
Hamilelik döneminde özellikle diş etlerinin çok etkilendiğini belirten Yalçın, hamilelik gingivitisi adı verilen diş eti hastalığının yaygın bir şekilde görüldüğünü belirtti. Yalçın, “Diş etinde kızarıklık, şişlik, kanama ve hassasiyet meydana gelir. Bu durum genellikle 2. ayda başlayıp 8. aya kadar devam eder. Bu nedenle ağız hijyenine ekstra dikkat edilmeli belirli aralıklarla diş temizliği yaptırılarak problemler kontrol altına alınmalı. Hamilelik dönemi 3 döneme ayrılır. İlk 3 aylık dönem, bebek gelişiminin en fazla olduğu dönem olduğu için, son 3 aylık dönemde anne doğum riski yaşadığı için acil olmayan müdahalelerden kaçınılır. 2. dönem yani 3-6 ay arası tedavilerin uygulanabileceği en güvenli dönemdir. Bu dönemde ertelenmesi mümkün olmayan diş tedavileri, diş çekimleri, dolgu ve kanal tedavileri yapılabilir. Fakat ciddi ağrı ve enfeksiyon durumunda ise kadın doğum uzmanı ve diş hekiminin birlikte aldığı bir kararla gerekli tedaviler uygulanabilir” şeklinde konuştu.
Hamilelik öncesi diş kontrolü şart
Yalçın şöyle devam etti: “Planlı gebeliklerde hamilelik öncesi kontrolden geçilip gerekli diş tedavileri tamamlanmalı. Ağız hijyeni kontrol altına alınmalı, çürükler ve riskli dişler tedavi edilmeli. Hamilelik süresince de düzenli aralıklarla ağız ve diş bakımı yaptırılarak olası diş eti hastalıklarının önüne geçilmeli. Hamilelik dönemi, ağız ve diş sağlığını etkilerken aynı şekilde mevcut diş eti hastalıkları ve diş enfeksiyonları da bebeğin gelişimini ve sağlığını etkiler. Uzun süren diş eti hastalıkları erken doğum riskini arttırır. Bu nedenle sağlıklı bir hamilelik geçirmek için bu dönemde ağız ve diş sağlığınıza özel önem verilmeli, düzenli kontroller yaptırılmalı.”
Emzirme dönemine özel dikkat
Emzirme dönemlerinde ağız ve diş sağlığına daha özen gösterilmesi gerektiğini belirten Yalçın, hamilelikte oluşacak çürüğün emzirme döneminde tedavisinin güçleştiğini vurguladı.
Menopoz döneminde psikolojik sorunlar da yaşanır
Menopoz döneminde hormonal değişiklerin yanında psikolojik değişikliklerin de yaşandığına dikkat çeken Yalçın şöyle devam etti:
“Menopoz döneminde vücutta meydana gelen değişikler ve psikolojik sorunlar nedeniyle ağız bakımı genellikle ihmal edilir. Bu dönemde östrojen seviyesi en az düzeye iner. Östrojen azlığı kalsiyum emilmesini negatif etkiler ve kemik erimesine yol açar. Bu dönemde kullanılan ilaçlara ve hormonal değişikliklere bağlı olarak ağız içinde de bazı değişiklikler meydana gelir. Tükürük salgısı azalır, ağız mukozası ve diş eti kalınlığı azalır, osteoporoza bağlı olarak kemik erimesi ve diş eti çekilmeleri yaşanır. Tükürük azalması ağız kuruluğuna yol açar, bu da ağızda ağrı ve yanma hissi oluşturur, tat alma duyusunu değiştirir. Bu dönemde kemik erimelerinin önüne geçmek için yeterli miktarda kalsiyum alınmalı, diş kayıplarını engellemek için ağız hijyenine dikkat edilmeli. Günde 2 kez dişler fırçalanmalı, düzenli aralıklarla kontroller yaptırılmalı. Ağız kuruluğu için ağız sık sık suyla çalkalanabilir ya da yapay tükürük solüsyonları, nemlendiricili gargaralar kullanılabilir.”