Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tıraş, sezaryen sonrası normal doğum hakkında bilgi verdi.
1- Kimler sezaryen sonrası normal doğum için uygundur?
– Daha önce bir defa ve alt segment transvers kesi ile sezaryen doğum yapanlar
– Pelvik yapısı normal doğuma uygun olan anne adayları
– Uterus ile alakalı başka bir cerrahi veya rupture yaşamamış olan
– Acil olarak sezaryene karar verilmesinin ve uygulanmasının mümkün olduğu bir merkezde doğum yapacak olan anne adayları, rahat bir şekilde daha önce sezaryen doğum yapsa dahi, normal doğum yapabilir.
2- Kimler uygun değildir?
– 40 yasından büyük olan anne adayları
– 40 haftadan büyük olan anne adayları (Postdate)
– Makrozomi olması durumunda (İri bebek)
– Gestasyonel veya overt diyabet ile karşılaşılması halinde (Gebelik diyabeti)
– Diğer bilinen obstetric sebepler ile normal doğum uygun görülmüyorsa sezaryen sonrası normal doğum uygun değildir.
3- Sezaryen sonrası normal doğumun anneye sağladığı avantajlar nelerdir?
– Cerrahiden uzak durulduğundan dolayı anne ve bebek için normal doğum her zaman daha güvenlidir.
– İyileşme süresi çok daha kısa zamanda olurken, oluşabilecek risk oranı da daha azdır.
– Annenin, bebeğinin doğumuna katkısı ve duygusal paylaşımı daha fazladır.
– Anne bebek arasında daha erken bağ kurmasına yardımcı olur ve bakımını üstlenir.
– Normal doğuma ülke ekonomisi bakımından bakıldığı zaman, daha uygundur.
4- Sezaryen sonrası normal doğum yapmayı tercih eden anne adayları açısından risk var mıdır?
Annede pelvik taban sarkma ve hastalıkları ile daha fazla karşılaşılır. Sezaryen doğumun ardından normal doğuma çalışan kadınların yaklaşık %20 ile %40 civarında bu çaba neticesiz kalır ve tekrar sezaryen doğumun yapılmasına karar verilir. Rahimde enfeksiyon ve yırtılma görülme ihtimali de bulunmaktadır.
5- Daha önce yapılmış olan sezaryen doğum miktarı arttıkça fazlalaşan riskler nelerdir?
– Gerçekleştirilen sezaryen miktarı arttıkça, rahime yapılan kesi miktarı da artar ve meydana gelen nedbe dokusu yeni bir hamilelikte gerilip açılmaya ve yırtılmaya daha da duyarlı hale gelir.
– Miktar fazlalaştıkça ameliyattan kaynaklanan karın içinde meydana gelen yapışıklıklar da artar. Bu yapışıklıklar, yeni bir ameliyatta rahime ulaşılmasını güçleştirebilmektedir. Veya rahime ulaşılmaya çalışma esnasında, mesane gibi çevresindeki yakın organların hasar görmesine sebep olabilir.
– Sayı arttıkça doğal olarak rahim kesisi yakınlarında yerleşim göstermeyi “seven” plasentanın doğum kanalına yakın ve hatta bu kanalı kapatacak şekilde yerleşme ihtimali de artar. Placenta previa olarak ifade edilen bu durum, plasenta dokusu rahimin kas liflerinin içinde yerleştiği durumda (accreata-“akreata” okunur) daha da karmaşık bir duruma dönüşerek, cerrahi işlemin gidişhatını zorlaştırabilir ve fazlası ile riskli bir hale sokabilir.
6- Bir kadın maksimum kaç kez sezaryen olabilir?
Az önce ifade edilen riskler daha önceden bir defa sezaryen ile doğum yapmış bir kadının yeni bir hamilelik ve doğum eyleminde göre az ortaya çıkarlar. Ancak daha çok ikinci sezaryen doğumun ardından üçüncü bir sezaryen uygulanan kadınlarda az önce de bahsedilen risklerin sayısı sezaryen miktarı arttıkça eksponansiyel (“sayı arttıkça her artışta daha da hızlı artan” bir şekilde) artış gösterir. Ortadoğu ülkeleri gibi çocuk miktarının daha çok “önemli” olduğu ülkelerde kadınlara 8 adet sezaryene kadar uygulandığı kayıtlar altına alınmıştır. Gene de bir anne adayı için mantıklı ve ideal olanı iki, maksimum üç sezaryen ile ailesini tamamlamasıdır.
7- Normal doğum eylemi sırasında bir tehlike söz konusu olursa sezaryene dönüş imkanı var mıdır?
Bu ihtimal, her zaman için göz önündedir ve mevcuttur. Zira sezaryen doğumun ardından normal doğum fikrinin gelişmesi ve uygulanmasının esasında da, başarısız deneme olması durumunda sezaryen doğuma geçebilmenin olanaklar dahilinde olmasıdır.
8- Türkiye’de sezaryen sonrası normal doğum yapma oranı nedir?
Bu oran Türkiye’ de de yok denebilecek kadar azdır. Bilinen olguların büyük bir kısmı, en baştan itibaren bu yol için yönlenen hastalar değil, annenin geç başvurusu veya başvurmaması gibi sebepler ile kontrolsüz olarak uygulanmış olan doğumlardır. Bu kontrolsüz olan olgulardan sezaryen doğumun ardında normal doğumu başaramayıp rahmin yırtılması veya kanama gibi riskler ile hastanelere gelen anne adayları, zaten sezaryen doğumun ardından normal doğum başarısızlığı olarak değil, diğer başlıklar altında da kayıt altına geçmektedir. Ancak gene de obstetrik ve jinekolojik cerrahi konusunda deneyimli ve yeterli bazı merkezlerimiz tekli sayıda hastalarda bu işlemi gerçekleştirmektedir.
Kaynak: http://jinekoloji.com/5-soruda-sezaryen-sonrasi-normal-dogum
Kadinvekadin.net özel haberidir.