İnsan psikolojisinin garip oyunlarından biri daha ikili ilişkilerde ortaya çıkıyor: Kaybetmekten korktuğumuz, kaybedince yıkılacağımız insanlara daha katı davranıyoruz. Tam tersi olmalı aslında, değil mi?
Ancak bilimsel kanıtlara göre bizler en kavgacı anımızda bile kötü niyetli ya da can yakıcı olmaya çalışmıyoruz. Karşımızdakine bilinçsizce saldırgan davranıyoruz çünkü bu insan doğasının garip bir parçası.
Bu saldırgan tavır ikiye ayrılıyor: direkt ya da dolaylı yoldan. Kardeşlerimize ve sevgililerimize, eşlerimize direkt olarak saldırıyoruz; geri kalan tüm kitleye dolaylı yoldan. Direkt olarak saldırmamızın altında ise onların her zaman orada olduğunu bilmemiz, pasif kalma gereği duymayacak kadar ilişkimize güvenmemiz. Duygusal ilişkilerimizde ise direkt saldırıyı biraz daha farklı şekillendiriyor ve psikologların “it&çek” dediği yönteme başvuruyoruz. İlk önce kavga gürültü, sonra sevginin en yüksek halinin dışa vurumu… Gerçekten garip!
En çok yakınlarımızla tartışıyor olmamızın bir nedeni de vaktimizin çoğunu onlarla geçiriyor olmamız. Dakikalar geçtikçe, konular değiştikçe bize ters düşen konularda karşımızdaki kişiye olan toleransımız düşüyor.
– See more at: http://www.mutlumikrop.com/icerik-detay/2570/neden-en-cok-sevdiklerimizle-tartisiyoruz#sthash.ZDdBoKCT.dpuf