Ana Sayfa HABER MUTLULUK ORANI 2011 YILINA GÖRE 5 PUAN GERİLEDİ

MUTLULUK ORANI 2011 YILINA GÖRE 5 PUAN GERİLEDİ

354
0

Mutluluğunuz Size mi, Başkasına mı Bağlı?

Her yıl TÜİK tarafından gerçekleştirilen Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçları açıklandı. 2012 sonuçlarına göre, mutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı yüzde 61. Peki mutluluğu nasıl elde edebileceğimizi öğrenebilir miyiz? Eğitim Koçluk ve Danışmanlık üzerine hizmet veren ŞAPKA, sosyal medya üzerinden mutluluk üzerine 4 bin kişi üzerinde bir anket gerçekleştirdi. Çıkan sonuç ise, mutluluğun kaynağının yüzde 94 oranında 2. ve 3. kişilere bağlı olduğu.

 

TÜİK tarafından gerçekleştirilen Yaşam Memnuniyeti Araştırması (YMA), bireylerin genel mutluluk algısını, toplumsal değer yargılarını, temel yaşam alanlarındaki memnuniyeti ölçmek amacıyla, 2003 yılından beri gerçekleştiriliyor.

 

Yaşam Memnuniyeti Araştırması 2012 sonuçlarına göre, mutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı yüzde 61 olarak açıklandı. Bireylerin yüzde 62,1’i, 2011 yılında mutlu olduğunu beyan ederken, bu oran 2012 yılında yüzde 61’e düştü. 2011 yılında bireylerin yüzde 9,9’u mutsuz olduğunu belirtirken, bu oran 2012 yılında yüzde 10,2’ye yükseldi. Kadınlarda mutluluk oranı, 2011 yılında yüzde 64,6 iken 2012 yılında bu oran yüzde 62,8’e düştü. Erkeklerde mutluluk oranı 2011 yılında yüzde 59,5; 2012 yılında ise yüzde 59 olarak belirlendi.

 

Eğitim, Danışmanlık ve Koçluk firması ŞAPKA, TÜİK anketinin sonuçlarına ek olarak sosyal medya üzerinden bir mutluluk anketi düzenledi. ‘Sizce mutluluk öğrenilebilir mi?’ sorusunun sorulduğu ankete 4 bin kişi katıldı.  Herkesin istediği gibi yanıt vermesi için 4 şık verildi. Yaklaşık 47 bin kişinin gördüğü bir mutluluk anketinden çıkan sonuçlar ise şöyle; Mutluluğun öğrenilebilir olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 2; Öğrenilmez diyenlerin oranı yüzde 1,5; Mutluluk öğrenilse bile başkaları izin vermez diyenlerin oranı yüzde 94; Kararsızlar 0,5; Mutluluğun öğrenilebilir olduğunu söyleyenlerin oranı ise sadece yüzde 2 de kaldı.

Anketi yorumlayan Müge Çevik şöyle konuşuyor; “İnsanların çok büyük bir oranının, mutluluğu sevdikleri insanlara, kulüplere veya kendileri dışında 2. ve 3. kişilere endekslemiş oldukları bir gerçek. Oylamaya katılan yüzde 2’lik kesim, mutluluğun öğrenilebileceğini söylüyor. Bu kişilerin bakış açılarını veya kendilerini değiştirmeyi başarmış oldukları görülüyor. Anket sonuçlarında yüzde 94 oranında olumsuz oy kullanılsa da, insanlar temel olarak mutluluğu sonradan öğrenebiliyor. Ama yalnız mutlu olamayacaklarını ve mutluluğun bir insana bağlı olduğunu düşünüyor.

Sizi geçmişinizden geleceğinize doğru bir yolculuğa çıkaran Müge Çevik, mutluluğun öğrenilebilir bir kavram olduğunu Mutluluk Kulübü’nde katılımcılarına açıklıyor. 2012 yılının Kasım ayından itibaren başta İstanbul, sonrasında da İzmir ve Ankara’da 30’dan fazla kişiye birer aylık Gestalt Grup Koçluğu ve sonrasında kulüp üyeliği ile devam eden süreçte mutluluk kavramını insanlara düşündürmeyi başaran Çevik, Şapka’da uygulamaya aldığı Mutluluk Kulübü’yle mutluluğu arayanlara hitap ediyor. Çevik, Mutluluk Kulübü ile ilgili olarak, Mutluluk Kulübü’ne üye olan herkesin farkındalığı yaşadığı, mutluluğun 2. ve 3. şahıslar ile ilgili olmadığını, sadece kişinin kendi içinden kaynaklanabileceğini, bunun yürünmesi gereken bir yol olduğunu ve bunun için de kişinin öncelikle kendisini tanımasından geçtiğini söylüyor.

En özet ve kısa hali ile müjde şu ki, mutluluk herkes için ulaşılabilir, nasıl ulaşılacağı öğrenilebilir, deneyimlenebilir bir durum. Bu sebeple, yolunuza pusula olmak için Şapka Mutluluk Kulübü’nün kapıları isteyen herkese sonuna kadar açık.

 

*Şapka Mutluluk Kulübü katılımcılarına koçluk grubu çalışması ve 4 haftalık bir program ile, mutluluğa giden yolda kullanacakları pusulayı veriyor. Her hafta, kavramlardan başlayan bir çalışma ile adım adım netleşerek katılımcılar kendileri ile ilgili farkındalık yaşıyor. Her koçluk sürecinde olduğu gibi,  dönüşüm ve kişinin hayatında neleri başaracağı sadece kendisine kalmış. 4 haftanın sonunda bedeninden bir sinyal geldiğinde bunu okuması gerektiğini, bunun bir ihtiyaca işaret ettiğini biliyor ve içindeki çocuğu yetişkin haline çevirmediği sürece hayatının değişmeyeceğini anlamış oluyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz