Öncelikle bütün hafta harıl harıl çalışırken çok fazla yorulduğunuz için sadece o günün hayalini kurmuşsunuzdur. Her akşam evinize bu şekilde dönersiniz ve kendinizi kapı eşiğinden içeriye zor bırakırsınız.
Her sabah uyandığınızda “Pazar günü bir gelsin evden dışarı çıkmayacağım valla” diye içinizden geçirirsiniz. Ama yine de bir tarafınız hayatı kaçırmak istemez ve dışarıya çıkmaya can atar.
İşte pazar günlerini evde geçirmeniz gerektiğini anlatan 9 gerçek:
– Sizin istediğiniz ve aklınızdan geçirdiğiniz bütün yollar sizin ve istediğiniz gibi gezebileceğinizken, dışarıya çıktığınız anda içinden çıkamayacağınız bir trafikle karşılaşabilirsiniz.
– “Trafiğe hiç girmem, yürürüm ben. Hem en azından güzel bir yürüyüş yaparım” deseniz de, tüm yolu kaplayan yaşlı teyzelerden buna da fırsat bulamazsınız. O yüzden kafanızı koyup bir süre yatağınızdan çıkmamanız için kendinizi kesinlikle ikna etmelisiniz.
– Sinemaya gidip, bir filmi o kadar insanın içerisinde kasıla kasıla izlemek yerine evinizde gönül rahatlığıyla yayıla yayıla izleyebilirsiniz.
– Ya da, etrafta harıl harıl wi-fi şifresi aramadan, evde rahat rahat internette takılabilirsiniz.
– Kimse seni rahatsız etmeden, sessiz sakin evinizde kitap okuyabilirsiniz.
– Evde kalarak, tasarruf etmiş olursunuz. Para da harcamak zorunda kalmazsınız ve cebinizden beş kuruş dahi çıkmaz.
– Bütün gün evde çok sevdiğiniz pijamanızla takılabilirsiniz. Giyinmenize, makyaj yapmanıza ve birileri için hazırlanmanıza gerek kalmaz.
– Hem eğer dinlenirseniz hafta içine enerji toplamış olursunuz. Zamanınızın çoğunu dışarıda geçirerek sadece biraz daha fazla yorulursunuz, o kadar.
– Bu yüzden hiçbir şeyi umursamadan uyumak sizin en büyük hakkınız. Bu hakkı sonuna kadar hiç tereddüt etmeden kullanmalısınız!
