Ana Sayfa Blog Sayfa 9

Pelin Öztekin 68 Kilo Verdi!

0

Rasim Öztekin’in kızı, oyuncu Pelin Öztekin 1 yıl önce geçirdiği mide ameliyatının ardından 151 kilodan 83 kiloya düştü!

Arkadaşlarıyla birlikte tatile giden güzel oyuncu çekildiği fotoğrafları paylaşınca olay oldu. Her olayda ikiye bölünen sosyal medya takipçileri bu konuda da karşı karşıya geldi. Kimi “Şu fiziğe kavuştuğun için helal olsun” dedi. Kimi de “Böyle herkes zayıflar, sıkıysa boğazını tutsaydın” diye eleştirdi.Pelin Öztekin: “Obezite hastası olduğum için normal bir insanın yediği yemekler bile bende fazla kilolara sebep oluyordu. Artık her şeyden tadımlık alıyorum, porsiyonlarım da küçüldü. Erkek arkadaşımla konuştum ve “Sağlığın için ne gerekiyorsa onu yap” dedi. Son halime çok şaşırdı.”Ben seni her halinle seviyorum” dedi.


Kilo verdikten sonra bütün kıyafetlerimi dağıttım. Örneğin bir iş görüşmesine gidiyorum. Bana bakıp “Pelin Hanım hala gelmedi mi?” diyorlar.Yüzüme baktıkları halde beni tanımıyorlar.
BKM Mutfak’ta oynadığı dönemde tanıyıp sevdik Rasim Öztekin’in kızı Pelin Öztekin’i… Ekibin en kilolusuydu… Bu durumdan ne sevenleri ne de kendisi şikayetçiydi ama sağlık adına kilo vermesi gerektiğini düşünüyordu. Ve bir gün çok ciddi bir karar aldı, tüp mide ameliyatı oldu.

 

Burcu Kara & Fırat Parlak nişanlandı

0

 

Ünlü oyuncu Burcu Kara, bir süredir beraber olduğu reklamcı sevgilisi Fırat Parlak ile nişanlandı.

Geçtiğimiz günlerde bir mekanda yedikten sonra basının karşısına ele ele çıkan ikili artık ilişkilerini gizlememe kararı almıştı.

Mekan çıkışı soruları yanıtsız bırakan Burcu Kara, parmağındaki 150 bin TL’lik tektaş yüzükle dikkat çekmişti.Yakın arkadaşlarından öğrenilen bilgiye göre evlilik kararı alan çift, 29 Ağustos cumartesi günü aile arasında nişanlandı. Nişandan fotoğrafları çiftin dostları sosyal medyadan paylaştı.

Pek çok ünlü markanın reklamlarını çeken Fırat Parlak, aynı zamanda yıllardır Tolga Çevik’in “Arkadaşım Hoşgeldin” ve “Komedi Dükkanı” programlarında yönetmenlik

 


Şebnem Dönmez de Saçlarını Kestirdi

0

Sanat dünyasının ünlü kadınları arasında kısa saç modası başladı…

Tuba Büyüküstün’ün ardından Şebnem Dönmez de saçlarını kısacık kestirdi.

Oyuncunun yeni imajıyla verdiği ilk pozu, stil danışmanı Önder Tiryaki Instagram’da paylaştı

Geçtiğimiz günlerde saçını kestiren Tuba Büyüküstün, “Bir proje için değil, tamamen kendi isteğimle saçlarıma bir değişiklik yaptım” demişti.

 

Ünlü Şarkıcı Murat Dalkılıç Merve Boluğur ile Evlendi

0

Ünlü şarkıcı Murat Dalkılıç dün akşam oyuncu Merve Boluğur ile Adile Sultan Yalısı’nda görkemli bir törenle evlendi. Törene sanat dünyasından birçok isim katıldı.

Adile Sultan Yalısı’nda gerçekleşen düğünde Dalkılıç ailesi, gelinlerine 50 bin liralık pırlanta takı seti hediye etti. Dalkılıç’ın hediyesi ise 60 bin liralık pırlanta yüzük oldu.

Çok sayıda ünlü ismin katıldığı geceden renkli kareler sosyal medyadan paylaşıldı.

Boluğur ve Dalkılıç tören alanına gelirken büyük heyecan yaşadı

Düğünden notlar

Çiftin nikahını Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar kıydı

Murat Dalkılıç ve Merve Boluğur’un nikah şatihlerinden biri de Eliz Sakuçoğlu’ydu.

Merve Boluğur, evlilik cüzdanını arkadaşlarına böyle gösterdi

Murat Dalkılıç, eşini anlından öptüğü sırada salonda alkış sesleri yükseldi.

Mutlu çift ilk dansını böyle yaptı.

Düğüne katılanlar arasında yakışıklı oyuncu Çağatay Ulusoy da vardı. Ulusoy, Merve Boluğur’la halay çekerken görüntülendi.



Merve Boluğur’un düğün ayakkabısı altına yazdığı isimleri Instagram hesabından paylaştı.

Petek Dinçöz Anne Oldu!

0

Şarkıcı Petek Dinçöz ve işadamı Serkan Kodaloğlu çiftinin bebeği oldu.

İlk kez annelik heyecanı yaşan Ünlü şarkıcı Amerikan Hastanesi’nde doğum yaptı. Bir erkek bebek dünyaya getiren Dinçöz, oğluna İrfan Aslan adını verdi.

Doğumdan sonra aile pozu veren Dinçöz paylaştığı bu fotoğrafın altına ‘Bilindiği gibi dün çok sevdiğim kayınpederim İrfan babamı kaybettik. İrfan babamızın büyük acısını yaşarken; hayat bize bugün mucizesini verdi… Rabbime şükürler olsun, oğlumuz İrfan Aslan dünyaya geldi, Anne oldum… Hoş geldin oğlum, yavrum… Hoş geldin Aslan’ım… Acımızı dindiren mucizem, Rabbim sana sağlıklı ve hayırlı bir ömür nasip etsin… Seni her şeyden çok seviyorum…’ notunu yazdı.

Petek Dinçöz ve Serkan Kodaloğlu geçtiğimiz yıl evlenmişti.

Kalp Hastalarına Sonbahar Önerileri

0

Sonbahara geçişle birlikte hava sıcaklıklarında ani ve sert düşüşler yaşanabilirken, soğumaya başlayan hava, kalp hastalarını tehdit ediyor!

Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut, soğumaya başlayan havanın kalbin üzerindeki yükü artırarak kalp krizi riskinde genel artışa yol açtığını vurguluyor. Soğuk havada gelişen göğüs ağrısının kalp krizinin habercisi olabildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Ahmet Karabulut “Gribal enfeksiyonlar bazı hastalarda yayılarak kalp zarını ve kalp kasını tutabilir. Genç ve sağlıklı bireylerde de bu duruma rastlanabilir. Bu nedenle soğukta tetiklenen ya da gribal enfeksiyon sonrası gelişen göğüs ağrılarında mutlak kontrol şarttır” diyor.

Peki kalp hastaları soğuk havalarda ne tür tedbirler almalı, kalbini nasıl korumalı? Doç. Dr. Ahmet Karabulut beslenmeden giyime, spordan strese kalp hastalarına sonbahar önerileri ve uyarılarında bulundu.

• Tansiyon ilaçlarınızı düzenleyin

Kalp hastalarının sonbahara girerken kontrol amaçlı muayene olmaları ve ilaç tedavilerinin gözden geçirilmesi gerekiyor. Yaz döneminde özellikle tansiyon ilaçlarının dozunda azaltma gerekebiliyor. Aşırı sıvı kaybına bağlı ve sıcakla damarların genişlemesine bağlı tansiyon düşüklüğü gözlenebiliyor. Sonbahar ile birlikte bu olay tersine dönüyor. Özellikle ilaç dozu azaltılan ve ilaç almayan kişilerde yüksek tansiyon atakları izlenebiliyor. Bu nedenle uzmanınıza başvurarak ilaçlarınızı yeniden düzenleyin.

• Grip aşısı olun

Grip kalp hastalarında daha ağır seyrediyor. Özellikle zatürre gelişen hastaların çoğunluğunda hastane yatışı gerekiyor. Bu nedenle kalp hastalarının ve özellikle de 65 yaş üzerindekilerin grip aşısı ve zatürre aşısı olmaları faydalı. Eylül ayı grip aşısı için en ideal zaman.

• Hava durumunu takip edin

Rüzgar ve yağmur soğuk havayı daha belirgin hissettiriyor. Bu nedenle dışarı çıkmadan önce hava durumunu takip ederek tedbir almak gerekiyor. Olası bir yağış durumunda şemsiye ve yağmurluk gibi tedbirler almak kalp sağlığını korumakta büyük önem taşıyor.

• Soğuk içecek yerine sıcakları tercih edin

Sonbahar soğuk içecekler yerine sıcak içecekleri tercih etme zamanı. Antioksidan özellikleri ön planda olan çay ve kahve tüketimi damar sağlığına olumlu katkı yapıyor. Günlük 1 fincan kahve ve 2-3 fincan taze demlenmiş çay tüketilebilir. Ancak kesinlikle şeker ve tatlandırıcı ilave edilmemeli. Tatlandırıcı olarak günlük 10 gram bitter çikolata tercih edilebilir. Ayrıca aşırıya kaçmamak şartıyla günde 3 fincan bitkisel çay özellikle de yeşil çay tüketimi vücudu zinde tutuyor.

• Günde 8-10 bardak su için

Sonbahara geçişle birlikte susama hissi azaldığından su tüketimini sıklıkla unutuyoruz. Vücutta oluşan sıvı açığı özellikle yaşlılarda kalp yetersizliği, böbrek rahatsızlıkları ve ritim bozukluklarını tetikleyebilir. Bu nedenle günde 8-10 bardak su içilmesi önemli.

• Beş porsiyon sebze ve meyve tüketin

Günlük beş porsiyon taze sebze ve meyve tüketimi hem damarları koruyor hem de enfeksiyonlara karşı vücut direncini artırıyor. Sonbaharın vazgeçilmezi çekirdekli kırmızı üzüm, tüketilecek ideal meyveler arasında yer alıyor. Ancak içerdiği şeker nedeniyle günlük bir salkımı geçmemeli. Sabah kahvaltısında hamur işinden kaçınmalı, öğle ve akşam yemeklerinde mutlaka yağsız yeşil salata tüketilmeli. Salatayı tatlandırmak için şeker düzeyini düzenleme özelliğinden dolayı sumak eklenebilir. Üzüm sirkesi de hem antioksidan hem de insülin direncini iyileştirme etkisine sahip olması nedeniyle ideal.

• Mutlaka atlet giyin

Sonbaharda kalp sağlığı için ilk alınacak tedbir, giyim şeklinin mevsime uygun seçilmesi. Yazın sıklıkla tercih edilen tek kat giysi yerine vücut ısısını koruyacak iki kat elbise giyilmeli. Atlet giyme alışkanlığına geri dönüş için sonbahar ideal bir zaman. Elbise altına giyilecek pamuklu atlet ile vücut üzerinde iki tabaka sağlanarak vücudun ısısının sabit kalması sağlanıyor ve sonbahar rüzgarından vücut ve kalbimiz korunmuş oluyor.

• Haftada en az iki gün balık yiyin

Sonbahar balık mevsiminin başlangıcı demek. Özellikle eylül başında bollaşan sardalye dönemini kaçırmamak lazım. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut “Sardalye somon balığı sonrası Omega-3 açısından en zengin balıklar arasında yer almaktadır. Haftanın iki günü balık tüketimi ile yağ oranlarımız dengelenir ve damarlarımız koruma altına alınır” diyor. Balığın yanı sıra antioksidan özelliği olan zencefil kullanımı ile de damarlarımıza ekstra koruma sağlamak mümkün.

• Yürüyüşü ihmal etmeyin

Havaların serinlemeye başlamasıyla yaz sıcakları nedeniyle ara verilen yürüyüşlere geri dönüş zamanı geldi. Haftanın en az dört günü yapılacak 30 dakikalık tempolu yürüyüş kalp damar sağlığını koruyarak kalp krizi riskini azaltıyor. Yaz döneminde daha çok sabah ya da akşam serinliğinde tercih edilen yürüyüş saatleri güneşten faydalanılacak saatlere çekilmeli. Rüzgarlı ve yağmurlu havalarda yürüyüş tercih edilmemeli.
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut

 

 

 

Mevsim Geçişlerinde Tiroid Hastalığına Dikkat!

0

Ani değişen hava sıcaklıklarına uyum sağlayamayan ve strese giren vücut, tiroid hastalıklarına daha açık hale geliyor. Dahiliye Uzmanı Dr. Salim Bereket: “Tiroid hastalıkları en çok ilkbahar ve sonbahar aylarında ortaya çıkar. Mevsim geçişlerinde yaşanan sıcak-soğuk hava değişimleri bu duruma zemin hazırlayan en önemli nedenlerden biridir.”

Sonbahara girilmesiyle birlikte vücudumuzda da bazı değişimler yaşanabiliyor. Özellikle bağışıklık sisteminde yaşanan farklılıklar birçok sağlık sorununa zemin hazırlayabiliyor. Bu durumdan da en çok tiroid bezi etkilenebiliyor. Ani değişen hava sıcaklıklarına uyum sağlayamayan ve strese giren vücut, tiroid hastalıklarına daha açık hale geliyor.

Tiroid hastalıkları hızla yaygınlaşıyor

Tiroid hastalıkları ülkemizdeki en ciddi sağlık problemlerinin başında gelir. Özellikle iyot eksikliğine bağlı tiroid bezi hastalıkları gün geçtikçe yaygınlaşmaktadır. Tiroid hastalıklarının nedeni tam olarak bilinemese de aşırı kilo, genetik faktörler ve radyasyon gibi nedenler risk oluşturabilir. Ayrıca tiroid hastalıklarına erkeklere nazaran kadınlarda daha sık rastlanır.

En çok mevsim geçişlerinde ortaya çıkıyor

Tiroid hastalıkları en çok ilkbahar ve sonbahar aylarında ortaya çıkar. Mevsim geçişlerinde yaşanan sıcak-soğuk hava değişimleri bu duruma zemin hazırlayan en önemli nedenlerden biridir. Tabi bu durum sadece tiroidi değil vücudun tüm genel sağlığını da etkiler. Vücut, aniden değişen neme ve ısı farklılıklarına hemen uyum sağlayamaz. Bu sebeple de strese girerek savunma sistemi zayıflayabilir. Mevsim geçişlerinde en fazla bağışıklık sisteminde sorunlar yaşanır. Bağışıklık sisteminde meydana gelen değişimler de tiroid hastalıklarına yol açabilir. Özellikle bağışıklık sistemi normal düzeninden çıkar ve bu durum da tiroid bezinde ciddi hasarlara yol açabilir. Ayrıca mevsim geçişlerinde grip, nezle, üst solunum yolu enfeksiyonu gibi viral enfeksiyon geçiren kişiler daha çok risk altındadır.

Vücudun orkestra şefi: Tiroid bezi

Tiroid bezi, boyunda adem elması olarak adlandırılan kıkırdağın hemen altında bulunan bir organdır. Küçük bir organ olmasına rağmen işlevi oldukça önemlidir. Triiodotironin (T3) ve tiroksin (T4) denilen iki adet hormon üretir. Tiroid bezinin vücudumuzdaki işlevi bir orkestra şefine benzetilebilir. Nasıl ki orkestra şefi hızlandığında tüm orkestra hızlanırsa, tiroid bezi de fazla çalıştığında tüm vücut fonksiyonları hızlanır. Aynı durum tam tersi için de geçerlidir. Tiroid bezinin fazla hormon üretmesi haline hipertiroidi, beklenenden az çalışıp eksik hormon üretmesine de hipotiroidi denir.

Hipotiroidi: Tiroid bezinin az ya da hiç hormon üretmemesi anlamına gelir. Hipotiroidi en sık rastlanan tiroid hastalığıdır. Kadınlarda daha sık görülür ve özellikle gebelik sonrasında artar. Yaşla birlikte sıklığı artar ve aileden birinde bu hastalık var ise sizde de olma olasılığı diğer bireylerden daha yüksektir. Kullanılan bazı ilaçlar ve iyot eksikliği de hipotiroidizmin önemli nedenleri arasında yer alır. Erişkin bireylerde görülen hipotiroidinin en önemli nedeni hashimotodur. Bu tiroid hastalığında vücutta bir nedenle bağışıklık sistemi bozulur ve oluşan antikorlar tiroid bezine saldırır. Hasar gören tiroid bezi de vücudun ihtiyacı olan tiroid hormonunu yeterince üretemez hale gelir. Hipotiroidinin diğer bir sebebi ise başka tiroid hastalıklarının tedavisinde kullanılan radyoaktif iyot tedavisi ve tiroid bezi cerrahisidir. Ayrıca tiroid bezini etkileyen bazı mikroplar ve ilaçlar da hipotiroidiye neden olabilir.

Hipertiroidi: Tiroid bezinin fazla hormon üretmesine bağlı gelişir. Hipotiroidiye göre sıklığı daha azdır ama tedavisi daha zahmetlidir. Hipertiroidinin en sık sebebi Graves hastalığıdır. Graves hastalığında boynun ön tarafında tiroid bezinin büyümesine bağlı şişlik oluşur ve tiroid bezi normalden fazla hormon üretmeye başlar. Bu hastalıkta da bağışıklık sistemi bozulmuştur ve tiroid bezine karşı uyarıcı antikorlar oluşmuştur. Graves hastalığı olan kişilerde gözün arka tarafında şişme olur ve göz dışarı çıkmış gibi görünür. Hipertiroidinin bir başka nedeni ise tiroid nodülleridir. Çoğu zaman sessiz olan bu nodüller bazı durumlarda fazla hormon üreterek hipertiroidi tablosuna neden olabilirler. Ayrıca hipertiroidi tedavisinde dışarıdan verilen tiroid hormon ilaçlarının ihtiyaçtan fazla verilmesi de hipertiroidiye neden olabilir. Tiroid bezi bozuklukları, kişilerin önemsemeyeceği kadar basit şikâyetlerle başlayıp ciddi sonuçlar doğurabilen, sık rastlanan ve tedavisi çoğu zaman basit olan bir hormon hastalığıdır. Tiroid bozuklukları ülkemizde de sık görülmekte ve yetersiz iyot kullanımı da hastalığı tetiklemektedir.
Saç ve kaş dökülmesi varsa hipotiroidiye dikkat!

Vücudun orkestra şefinin az çalıştığını düşünelim. Bu durumda hipotiroidide öncelikli olarak halsizlik, yorgunluk, bitkinlik ve üşüme olur. Bazal metabolizma yavaşlar, kilo almaya başlanır ve vücutta ödem oluşur. Cilt ve ter bezleri yavaşlar, saçlar ve kaşlar dökülür. Ayrıca mide-bağırsak sistemi yavaşladığından bulantı, kabızlık ve gaz oluşur. Kalbe giden uyarı azalır, kalp hızı düşer, kalp ve ritim bozuklukları da gelişebilir. Bunların yanı sıra adet gecikmeleri, beyin fonksiyonlarında yavaşlama, unutkanlık ve zihinsel yavaşlama da yaşanabilir.

Ani kilo vermek hipertiroidi habercisi

Hipertiroidide ise hipotiroidinin tam tersine vücudun orkestra şefi devrededir ve vücudu normalden fazla uyarmaya başlar. Bazal metabolizma hızlanır ve fazla yemek yenmesine rağmen kilo kaybı yaşanır. Kalbe giden uyarı artar ve kalp ritmi hızlanır. Bunun sonucunda da çarpıntı, sinir sisteminde uyarılma, sinirlilik ve ellerde titreme görülür. Ter bezleri fazla uyarıldığından aşırı terleme ve sıcağa tahammülsüzlük gelişebilir. Ayrıca protein metabolizması hızlanır. Kas erimeleri, kaslarda zayıflık, halsizlik ve güçsüzlük de olabilir. Bunların dışında yorgunluk, kısırlık, adet düzensizliği, vücut ağrıları ve görme bozuklukları gibi birçok şikâyetler de yaşanabilir.

Tedaviler ömür boyu sürebilir

Hipotiroidi hastalığının tanısını koymak oldukça kolaydır. Hastadan alınan kan örneğinde tiroid stimülan hormon (TSH) ve tiroid hormonu (T4 ve T3) seviyesine bakılarak hipotiroidi olup olmadığı hemen görülebilir. Bu hastalığın tanısında ultrasonografik yöntemlere de başvurulur. Ayrıca hashimoto hastalığını belirlemede kanda tiroid bezine saldıran otoantikorlar da ölçülebilir. Hastalığın tedavisinde eksik olan tiroid hormonu tiroid haplarıyla telafi edilir. Tiroid hapına olanihtiyaç kişiden kişiye göre değişebilir. Bu sebeple hastaya belli aralıklarla kan tetkikleri yapılarak ilaç dozu mutlaka ayarlanmalıdır. Tedavi çoğu zaman ömür boyu sürecektir.

Hipertiroidi tanısında ise, hastadan alınan kan örneğinde TSH, T3 ve T4 değerlerine bakılır. Ayrıca tiroid ultrasonografisi ve spesifik otoantikorların ölçümü de yapılır. Hipertiroidi tanısı olan hastada ilk seçilecek tedavi yöntemi tiroid hormon üretimini bloke eden ilaçlar vermektir. Çoğu zaman bu yöntem ile hastalık kontrol altına alınabilir. İlaçlar ile tedavi edilemeyen hastalarda ise radyoaktif iyot tedavisi (halk arasında atom tedavisi) ya da cerrahi yöntemler uygulanabilir.

Mevsim geçişlerinde tiroid kontrolü şart

Tiroid hastalıklarının tedavisinde tiroid hormon tetkikleri oldukça önemli yer tutar. Bu tetkikler mevsim geçişlerinde mutlaka yaptırılmalıdır. Özellikle tiroid hastalığı tanısı konan ve ilaç tedavisine başlayan hastaların çok daha özenli davranması gerekir. Bu hastaların düzenli olarak ilkbahar ve sonbahar aylarında tiroit hormon kontrollerini ve check-up tetkiklerini yaptırarak, ilaç dozlarını yeniden düzenletmesi gerekir.

Tiroid hastaları için sağlıklı yaşam önerileri

Tiroit hastalarının günlük yaşam şekillerine ve beslenme düzenlerine çok dikkat etmeleri gerekir. Tiroid hormanlarının en temel bileşeni iyottur. Bu sebeple yeterli seviyede iyot alınmasına özen gösterilmelidir. En zengin iyot kaynakları; süt, yumurta, yeşil yapraklı sebzeler ve deniz ürünleridir. Ancak içeriğinde guatrojen yani guatr hastalığına sebep olan maddeler bulunan yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Karalahana, şalgam ve soya fasulyesi gibi besinler yüksek miktarda guatrojen içerdiğinden asla tüketilmemelidir. Ayrıca karbonhidratlı, unlu ve şekerli yiyecekler de aşırıya kaçılmamalıdır.

Tam da mevsimiyken haftada 1 balık tüketin

Haftada en az 1 kere balık yenmelidir. Tabii tüketilecek balığın mevsimine uygun olmasına da dikkat edilmelidir. Sigara içilmemeli, içilen ortamlarda da kesinlikle bulunulmamalıdır. Çünkü sigara tiroid hormon seviyelerini azaltabilir. Eğer kilo problemi yaşanıyorsa da uzman bir doktor kontrolünde perhize başlanmalıdır. Tiroid bezinin normal çalışabilmesi için düzenli olarak fiziksel hareketler yapılmalıdır.

 

Süt İçmek İçin 6 Neden

0

Süt İçmek İçin 6 Neden

Acıbadem Kadıköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Neşe Ceylan, sütün faydalarını anlatıyor.

Dünyaya geldiğimiz andan itibaren süt hep hayatımızda. Dünyanın en faydalı besini hiç kuşkusuz anne sütü… Faydaları saymakla bitmiyor. Anne sütünden sonra ise hem çocukların hem de yetişkinlerin beslenme düzenlerinde olması gereken bir diğer içecek ise inek sütü.

1- Kemikleri güçlendiriyor

Süt ve süt ürünleri, kemiklerin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için gerekli olan kalsiyum, fosfor, magnezyum ve proteini sağlıyor. Çocukluk dönemi ve yaşam boyunca yeterli süt tüketimi kemiklerin güçlenmesine ve ileriki yaşlarda osteoporoz gibi kemik hastalıklarından korunmaya yardımcı oluyor.

2- Bağışıklık sistemini kuvvetlendirerek enfeksiyonlardan koruyor

Süt; büyüme ve gelişmeyi destekliyor, hücre ve doku oluşumunda rol alıyor. Beynin gelişmesinde ve çalışmasında faydası olan süt, bağışıklık sisteminin güçlenmesine de yardımcı olarak enfeksiyonlara karşı kalkan rolü üstleniyor. Ayrıca yaraların da çabuk kapanmasına yardımcı oluyor.

3- Dişleri film tabakası gibi sararak zarar görmesini engelliyor

Sütün içerisindeki kalsiyum ve fosfor miktarı sağlıklı diş gelişimi ve devamlılığı için faydalı. İçeriğinde fazla miktarda bulunan kazein proteini, asitli yiyecek ve içeceklere maruz kalındığında diş minesinin üzerini ince bir film tabakası gibi sarıyor, diş minesinden kalsiyum ve fosfat kaybını önlüyor.4- Kan basıncını düzenliyor

Yapılan çalışmalar gösteriyor ki günlük 3 porsiyon süt ve süt ürünleri tüketimi yetişkinler ve çocuklarda yüksek kan basıncını düşürmeye yardımcı oluyor.

5- Karın bölgesindeki yağlanmayı azaltıyor

Süt içmenin kilo kaybı üzerinde de etkisi bulunuyor. Son yıllarda gerçekleştirilen bazı çalışmalar gösteriyor ki kalori kontrollü diyetle birlikte,günlük süt ve süt ürünleri tüketimi karın bölgesi yağlanmasını azaltıyor ve kilo kaybına yardımcı oluyor.

6- Diyabeti kontrol altına almaya yardımcı oluyor

Tip 2 diyabet günümüzde çocukluk çağından itibaren ortaya çıkan bir sorun. Şeker hastalığının önlenmesinde de düşük yağlı süt ve süt ürünleri tüketimi önemli bir yer tutuyor.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Neşe Ceylan

Kronik Ağrı Efsane Ve Gerçekleri

0

Kronik ağrıyla ilgili efsaneleri ve gerçekleri Hisar Intercontinental Hospital Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. Lütfiye Müslümanoğlu ile konuştuk.

Efsane: Ağrı varsa egzersiz yapılmaz

Kronik ağrının akut alevlenmesi dışındaki ağrılı durumlarda egzersizi kesmeye gerek yoktur. Akut alevlenme olmuş, şiddetli ağrı gelişmişse bir süre için egzersize ara vermek gerekebilir. Ancak akut ağrınız hafifledikten sonra hekiminizin kontrolünde egzersize devam etmeniz ağrınızın tedavisi için önemlidir. Çünkü doğru egzersiz ağrılarınızı azaltır, kaslarınızı güçlendirir, eklem sertliğinizi azaltır ve vücudunuzun koordinasyonunu düzenler. Ağrılarınızı azaltmasının yanı sıra ruh sağlığınıza da olumlu yönde katkıda bulunur ve daha iyi uyumanızı sağlar. Egzersize yürüyüş, yüzme ve germe gibi düşük etkili egzersizlerle başlayabilirsiniz.

Efsane: Sırt ağrısını geçirmenin en iyi yolu dinlenmektir

Kısa dinlenme ağrıların hafiflemesi için iyi bir destek tedavisi olsa da kişinin aktif kalması en iyisidir. Tam yatak istirahatı aslında sırt ağrısı için yapabileceğiniz en kötü şeylerden biridir. Eğer aktif değilseniz, vücudunuzun daha fazla yıpranır ve en küçük bir hareket bile daha fazla acı hissetmenize neden olur. Ani ağrı ataklarında egzersizinizi sınırlayın; ancak hekiminizin önerdiği şekilde günlük aktivite ve egzersizlere devam edin.

Efsane: Ağrı bulunamıyor ise gerçek değildir

Ağrınızın kaynağını bilmeseniz bile ağrınız olabilir. Çünkü hiçbir test ya da hiçbir görüntüleme cihazı ağrıyı gösteremez, ağrı yoğunluğunu ölçemez.

Efsane: Küçük bir ağrıysa endişe etmeyin

Birçok kişi küçük bir ağrı diye ihmal ederek ağrısıyla yaşamaya devam edebilir. Ancak 1-2 haftadan fazla süren ve ağrı kesici aldığınız halde geçmeyen bir ağrınız varsa mutlaka hekime başvurun.

Efsane: Yaşlandıkça ağrıların artması normaldir

Yaşlanma kronik ağrı ve acının artması anlamına gelmez. Kronik ağrı yaşam kalitenizi düşürür. Bu nedenle mutlaka bir uzmana başvurarak destek isteyin.


Efsane: Ağrının havayla ilgisi yoktur

Özellikle romatizma hastalıklarında soğuk veya yağmurlu havalar eklem ağrılarınızı artırabilir. Bunun nedeni havadaki barometrik basınç değerlerinin vücut basıncını da etkilemesidir.

Efsane: Erkekler ağrıya daha dayanıklıdır

Kadınlar ve erkekler ağrıyı farklı tolere ederler. Ancak kadınlar ağrıya karşı daha dayanıklıdır; çünkü ağrıyla başa çıkmak için daha fazla mekanizmalarını kullanırlar. Kadınların daha fazla ağrıya ve acıya dayanabilme kapasitesinin daha yüksek olduğunun en büyük kanıtı doğumdur.

Testi çözün, güzel yaşama tarzınızı öğrenin, Oriflame’den sürpriz hediyeler kazanın!

Enfeksiyondan Korunma Diyeti

0

Enfeksiyon hastalıklarından korunma diyetimizin toplam kalori miktarı 1500… Bu diyetle sağlıklı şekilde kilo verebilirsiniz.

Bu diyetle ayda ortalama beş kilo verilebilir. Vitamin ve mineral yönünden oldukça zengin olan bu diyete başlamadan önce, mutlaka diyet uzmanınıza veya doktorunuza danışın.

1. Gün:

Kahvaltı: 1 su bardağı taze sıkılmış havuç suyu 30 gram beyaz peynir 50 gram kepek ekmeği domates ve yeşil biber Saat 10’da: 100 gram mandalina

Öğle: 150 gram dana rosto 2 kaşık patates püresi 5 yemek kaşığı bezelye – havuç gani 25 gram kepek ekmeği ve salata Saat 16’da: 3 – 4 adet kestane

Akşam: 1 kase yağsız domates çorbası 180 gram ızgara köfte 6 yemek kaşığı zeytinyağlı pırasa 25 gram ekmek ve salata Gece: 200 gram iyi yıkanmış kabuklu elma
2. Gün:

Kahvaltı: 250 gram light süt, süte karıştırmak için 15 gram bal 50 gram kepek ekmeği ve salatalık Saat 10’da: Limonlu şekersiz çay, 4 diyet bisküvi

Öğle: 1 kase sebze çorbası 100 gram kıyma ve 200 gram semizotuyla hazırmlanmış kıymalı semizotu 1 kase cacık 1 dilim ekmek ve salata Saat 16’da: Şekersiz kuru kayısı kompostası 2 diyet bisküvi

Akşam: 1 kase mercimek çorba 2 yumurtayla hazırlanmış menemen 25 gram kepek ekmeği 1 bardak ayran ve salata Gece: Şekersiz kuşburnu çayı 2 diyet galeta 25 gram peynir
3. Gün:

Kahvaltı: Limonlu ıhlamur (şekersiz) çayı 2 ızgara sosis 25 gram ekmek Saat 10’da: 200 gram portakal

Öğle: 150 gram bonfile 2 yemek kaşığı pilav 3 kaşık zeytinyağlı kabak 100 gram light yoğurt ve salata Saat 16’da: 1 tane kiwi

Akşam: 1 kase ezogelin çorbası 200 gram derisiz tavuk 2 kaşık erişte makarna 1 tabak az yağlı salata Gece: 200 gram iyi yıkanmış kabuklu armut
4. Gün:

Kahvaltı: 1 su bardağı greyfrut suyu 20 gram dil peyniri 25 gram kepek ekmeği domates ve yeşil biber Saat 10’da: ½ muz

Öğle: ¼ pizza, 5 – 6 adet kızarmış patates 1 bardak ayran ve salata Saat 16’da: 1 su bardağı patlamış mısır

Akşam: 3 dilim (kalan) pizza 2 adet zeytinyağlı kereviz 25 gram kepek ekmeği ve salata Gece: 2 adet havuç ve 150 gram yoğurtla hazırlanmış yoğurtlu havuç