Ana Sayfa Blog

‘Meyve suyu içmeyin’

0

'Meyve suyu içmeyin'

Meyvenin suyunu tüketmenin zararlı olduğunu aktaran Dr. Halit Yerebakan, özellikle çocukların beslenmesine konulan ve onların da çok sevdiği meyve sularının kolestrole neden olabildiğini söyledi.

Sadece meyvenin şekeri tüketildiğinde vücuda zarar verdiğini vurgulayan Dr. Yerebakan, tamamı karaciğerde kullanılan tek şekerin fruktoz yani meyve şekeri olduğuna vurgu yaptı.

Meyvelerin sıkılmasıyla birlikte içeriğindeki posanın çöpe atıldığına dikkat çeken Dr. Yerebakan, meyve sularının neden zararlı olduğunu şöyle açıkladı:

“MEYVE SUYUNU ASLA TÜKETMEMEK LAZIM”

“Portakalı sıktığınız zaman içindeki posayı kaldırdığınızda bu bir tek portakal için değil, vişne suyu böyle, şeftali suyu böyle yani hepsi böyle içindeki posayı uzaklaştırdığınızda geriye sadece sıvı şeker kalıyor. İşte o karaciğerinize zarar veriyor ve karaciğeriniz yağlandırıyor. Asıl olay portakal suyunu suçlamak değil portakalın kendisini yiyebilirsiniz, portakalın kendisinde sorun yok, elmanın kendisinde sorun yok, şeftalinin kendisinde sorun yok çünkü posasıyla birlikte siz ne zaman posayı ayırdınız içindeki sadece suyu aldınız. Bu, sadece sıvı şekeri aldınız demek. Sıvı şekerin de tamamı karaciğere gideceği için karaciğerde şekerden yağ üretim mekanizması harekete geçecek ve zarar vereceksin bedenine. Kilo alacaksın ve veremeyeceksin o kiloları.Kolesterol, kolesterol diye bağırıyoruz ya işte o kolesterolü içtiğin meyve suları yapıyor, meyve suyunu asla tüketmemek lazım.”

Çikolata ve şeker alırken dikkat!

0

Çikolata ve şeker alırken dikkat!

Erzurum Bölge Eğitim Araştırması Hastanesi İç Hastalıklar Uzmanı Doç. Dr. Doğan Nasır Binici, bayram dönemlerinde özellikle tatlı, şeker ve çikolata tüketiminde önemli bir artışın yaşandığını söyledi.

Hijyen koşullarından yoksun ve “merdiven altı” diye tabir edilen ortamlarda üretilen şeker, tatlı ve çikolata tüketiminin, kan şekeri ve kolesterolde ani yükselişlere neden olabildiğini belirten Binici, ailesinde hipertansiyon, diyabet, yüksek kolesterol, kalp ve damar hastalığı bulunanlar ile yaşlıların bu konuda dikkatli olması gerektiğini dile getirdi.

Binici, tüketilecek ürünlerin Türk Gıda Kodeksi ve standartlarına uygun olması gerektiğini vurguladı.

Bayram dönemlerinde artan talep doğrultusunda sağlıksız ürünlerin imalatında artış yaşandığına işaret eden Binici, şöyle konuştu:

“İnsan sağlığına zararlı bu tür şeker, çikolata ve şerbetli tatlılardan uzak durulması gerekir. Bu ürünler, genellikle hijyenden yoksun ortamlarda ve uygun olmayan sıcaklıklarda üretilip ve depolanmaktadır. Bu ürünlerin, gerek ambalaj gerekse de saklama ve dağıtım koşulları da uygunolmuyor. Maliyeti düşürmek için şeker pancarından elde edilen şeker yerine aspartam, asesülfam, sakarin gibi tatlandırıcılar çok yüksek oranlarda kullanılıyor. Bunların yanı sıra süresi geçmiş bayat ürünler eritilerek, tekrar satışa sunuluyor. Kimyasal madde içeren gıda renklendiricileri kullanılıyor. Ayrıca, çikolata üretiminde kakao yerine soya tozu, keçiboynuzu tozu gibi maddeler, kakao yağı yerine de bitkisel ve hayvansal yağlar hatta daha vahimi atık mutfak yağları kullanılıyor. Bu tür üretim yerlerinde, insanlarda hastalık yapan birçok mikro organizmanın barınması, hastalıklara davetiye çıkarmaktadır.”

Binici, açıkta satılan, ambalajı yırtık, üzerinde son kullanma tarihi bulunmayan, mat görünümlü, kötü kokulu ve yapışkan özellik gösteren ürünlerden uzak durulması gerektiğini anlattı.

ÜRETİM BİLGİLERİNİ OKUYUN

Erzurum Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Osman Akar da Kurban Bayramı dolayısıyla denetimleri yoğunlaştırdıklarını söyledi.

Son bir haftada çikolata, şeker ve pasta üreten 108 toplu tüketim ve satış yerine denetimgerçekleştirdiklerine dikkati çeken Akar, şunları kaydetti:

“Denetimlerde özellikle dikkat ettiğimiz hususlar, ‘ürünün etiket bilgileri gerçekten beyan edilen şekle uygun mu? Üretim yeri hijyen şartlarını taşıyor mu’. Bunları yaptıktan sonra gerek duyulursa idari yaptırımlar uyguluyoruz. Merdiven altı üretimlere dikkat etmek gerekiyor. Vatandaşlardan ürünü nereden aldıklarının yanı sıra üretim bilgilerini dikkatlice okumalarını istiyoruz. Hijyen ve kalite üretiminden emin oldukları yerlerden alışveriş yapmalarını istiyoruz.”

Akar, vatandaşlardan gıda ürünleri konusunda karşılaştıkları olumsuzlukları ALO 174 Gıda Hattı’nı arayarak bildirmelerini istedi.

Kansere ve şekere karşı 300 gram balık!

0

Uzmanlar, balık ve deniz ürünlerinin damar hastalıkları, şeker hastalığı ve kanser gibi pek çok hastalıktan korunmada önemli etkilere sahip olduğunu söylüyor

Kansere ve şekere karşı 300 gram balık!
 Kırklareli İl Sağlık Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, insanların en eski besin kaynaklarının başında gelen balık ve diğer deniz ürünlerinin, sağlıklı beslenmede önemli bir yeri bulunduğu belirtildi.
Protein içeriği bakımından oldukça zengin olan balığın, yumurta, et ve süt gibi iyi kaliteli protein kaynağı olduğu, vücudun bu proteinlerden daha fazla faydalandığı ifade edilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi:

“Balık eti, A, D, K vitamini ve B grubu vitaminler (B1, B2, B6, B12) açısından zengindir. Balık ayrıca, iyot, selenyum, fosfor, magnezyum ve çinko mineralleri bakımından da iyi bir kaynaktır. İnsan vücudunda üretilemeyen ve bu nedenle mutlaka besinler yoluyla vücuda alınması gereken yağ asitlerinden olan çoklu doymamış yağ asitleri, eikosapentoenoik asit ve dokosaheksaenoik asidinin en önemli kaynaklarındandır.”

KANSERDEN KORUNMADA ÇOK ETKİLİ

Çoklu doymamış yağ asitlerinin kalp-damar, şeker hastalığı ve kanser gibi önemli hastalıklara yakalanma riskini azalttığı belirtiline açıklamada “Aeikosapentoenoik asit ve dokosaheksaenoik asidin, ülkemizde oldukça sık görülen kalp-damar hastalıkları, şeker hastalığı ve kanser gibi pek çok hastalıktan korunmada önemli sağlık etkilerine sahiptir. Bu olumlu etkilerin sağlanabilmesi için haftada en az 2 kez 300 gram balık tüketilmesi önerilmektedir. Ancak ülkemizde balık tüketimi önerilen miktarların oldukça altındadır. Türkiye’de kişi başına balık tüketimi yılda 8 kilogram iken, dünyada ortalama 16 kilogram, Avrupa Birliği ülkelerinde 22 kilogramdır. Bu nedenle tüketiminin artırılması teşvik edilmelidir” denildi.

BEYNİ GELİŞTİRİYOR

İl Sağlık Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “Özellikle beyin gelişiminin çok hızlı olduğu anne karnından başlayan ilk 0-3 yaş dönemi için balığın ayrı bir önemi vardır. Biyolojik değeri yüksek protein ve esansiyel amino asit kaynağı olan balık, içerdiği omega-3 çoklu doymamış yağ asitleri ile beyin gelişimine olumlu katkı sağlar. Bu nedenle özellikle gebelikten itibaren anne adaylarının ve 7. aydan itibaren tamamlayıcı beslenmeye başlayan bebeklerin tükettiği balığın beyin gelişimini olumlu yönde etkileyeceği belirtilmektedir.

Bununla birlikte, protein içeriği zengin olduğundan diğer besinlerde olduğu gibi balık da saklama, hazırlama ve pişirme kurallarına dikkat edilmediğinde kolaylıkla bozularak sağlık risklerine yol açabilmektedir. Bu nedenle vatandaşlar besinlerin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde tüketilmesi konusunda bilgilendirilmelidir” ifadelerine yer verildi.

D vitamini kaynağı olan balığın, vücudun bağışıklık sistemini de güçlendirdiği belirtilen açıklamada “Özellikle soğuk kış günlerinde tüketilen balık, içerdiği yağ asitleri dolayısı ile bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesine destek olmaktadır. Kış mevsiminde güneşten fazla yararlanılamadığı için kemik ve diş sağlığında önemli olan D vitaminin karşılanmasında yine balık tüketimi önem kazanmaktadır.

‘TAZE BALIK VE TAZE YOĞURT BİRLİKTE TÜKETİLEBİLİR’

Halk arasında balık ile süt ürünleri (yoğurt, ayran vb.) ile bir arada tüketiminin zehirlenmeye neden olacağına dair yanlış bir kanı bulunduğu belirtilen açıklamada şu bilgilere yer verildi:

“Oysaki balık ve yoğurdun her ikisinin de taze olması durumunda bir arada tüketilmesi herhangi bir sağlık problemine neden olmamaktadır. Ancak aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi önemlidir. Balık satın alırken, hazırlarken ve pişirirken dikkat edilmesi gereken önemli hususlar vardır.

Balığın kalitesi, tazeliği ile ölçülür. Balık satın alırken, gözlerinin parlak ve lekesiz, solungaçlarının kırmızı-pembe, pulları ve yüzgeçlerinin diri, derisinin gergin olması ve sert etli kısmına parmak ile basıldığında parmağın bıraktığı izin hemen düzelmesi gerekmektedir. Her balık bol bulunduğu mevsimde satın alınmalıdır. Konserve balık satın alırken mutlaka etiket bilgisi okunmalı, son kullanma tarihi, Gıda, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan üretim/ithalat izni bulunmasına, kutuda delik, hasar veya bombeleşme olmamasına dikkat edilmelidir. Taze balıklar satın alındıktan sonra iki saatten fazla oda sıcaklığında bekletilmemeli, pişirilinceye kadar pulları ve içi hemen temizlenmeli ve yıkanıp iyice kurulandıktan sonra uygun bir kapta buzdolabı ısısında muhafaza edilmelidir. Balıkların, buzdolabı ısında 1-2 gün, derin dondurucuda ise 3-6 ay saklanması uygundur. Balık pişirmede en uygun ve sağlıklı yöntemler, buğulama, haşlama veya yağsız tavada pişirmedir. Kızartma yöntemi balığın besin değerinin azalmasına ve zararlı maddelerin oluşumuna neden olduğundan tercih edilmemelidir.”

2016 ilkbahar yaz sezonu öne çıkan moda trendleri!

0

2016 ilkbahar yaz moda trendleri!

2016 ilkbahar yaz modası hakkında fikir sahibi olmak için New York Moda Haftası’nın öne çıkan detaylarını inceledik.

2016 İLKBAHAR YAZ BATİK MODASI

İlkbahar-yaz sezonuna yakışır biçimde batik baskılar geri dönüyor. Moda bir döngü içerisinde.. Tam da bu nedenle 60’ların tye-dye trendinin tekrar ortaya çıkması çok da şaşırtıcı değil. Altuzarra, BCBG Max Azria, Thomas Maier, Thakoon ve Victoria Beckham, renklerin ahengini bize sunuyor. Batik desenler artık yalnızca hipilere özgü değil!

2016 İLKBAHAR YAZ RENKLERİ: SARI VE TURUNCU

New York Moda Haftası’nı incelediğimizde, sarı ve turuncunun tüm podyumlarda hakimiyetini fark ediyoruz. Jeremy Scott ve Tommy Hilfiger’da bunu açık bir biçimde görmemizle birlikte, Prabal Gurung’un Nepal’dan ilham koleksiyonunun sarı ve turuncuya yoğunlaştığı da ortada…

2016 İLKBAHAR YAZ SEZONUNDA TATLI PEMBELER

Maskülen tarzı benimseyenler şöyle bir köşeye çekilsin! Pembe parçalar tüm zarafetini ortaya koyuyor; üstelik birçoğunda fırfır gibi belirgin detaylar var. Tome, Isa Arfen, Jason Wu ve Diane Von Furstenberg, bir kadının kendini güzel hissetmesi için ellerinden geleni yapmışlar. Tasarımcılar bu baharın tamamen feminen olmasını istiyor belli ki..

2016 İLKBAHAR YAZ MODASINDA BİR KLASİK

Cıvıl cıvıl renklerin arasında siyah ve beyaz gözden düştü sanıyorsanız, yanılıyorsunuz! Givenchy, Victoria Beckham ve Alexander Wang, koleksiyonlarıyla siyah-beyazın moda dünyasındaki önemini bir kez daha vurguluyor.

2016 İLKBAHAR YAZ SEZONUNDA ‘ROBELIFE’

Instagram’da #robelife hashtag’iyle lüks bir otelde sabahlıklar içinde paylaşılan kareleri biliyorsunuz. İşte o sabahlıklar tasarımcıların da dikkatini çekmiş anlaşılan…
Givenchy, Thakoon ve Public School podyumunda gördüğümüz kadarıyla, ipek ve poplin kumaşlardan sabahlıklıkların rahatlığı sokak modasına taşınıyor.

2016 İLKBAHAR YAZINDA 70’LER MODASI

70’ler trendi modern çizgilerle harmanlanıp gücünü devam ettiriyor. Çiçek desenleri, şifon elbiseler, geniş paçalar ve süet ceketler Alice+Olivia, Coach ve Rodarte ile karşımıza çıkıyor.

2016 İLKBAHAR YAZ DÜŞÜK BEL MODASI

Son zamanlardaki 70’ler trendi, ultra yüksek belli parçaları da birlikte getirmişti. İlkbahar-yaz sezonunda 70’lerin esintisini görmeye devam etsek de, yüksek belli pantolonların hakimiyeti azılıyor. Düşük belli, salaş pantolonlar sezonun modası..
Rosie Assolin koleksiyonundaki 90’ların Aaliyah tarzı pantolon ise bunun bir kanıtı…

2016 İLKBAHAR YAZININ SEKSİ OMUZLARI

Geçtiğimiz yazın omuz  dekoltesi trendi 2016 ilkbahar-yaz sezonunda da devam ediyor. Düşük omuzlu, omuz dekolteli elbise ve üstlerle kendinizi yeterince seksi hissedeceksiniz. Bunun için Rachel Zoe, Derek Lam ve Wes Gordon’a teşekkür edebilirsiniz.

2016 İLKBAHAR YAZ PÜSKÜLLERİ

Bir süredir yükselişte olan bohem tarzdaki süet püsküller ilkbahar sezonunda da bizimle birlikte… Dion Lee, Christian Siriano, Ohne Titel, Serena Williams for HSN ve Prabal Gurung gibi önemli markalar ilkbahar-yaz koleksiyonlarında bu parçalara yer veriyor.

2016 ilkbahar-yaz sezonu moda trendlerinde öne çıkan renkler!

0

2016 ilkbahar-yaz sezonu moda renkleri!

Moda dünyasının elinde gelecekten haber veren adeta bir kristal küre var. Daha sonbahardan, ilkbahar-yaz sezonunun moda renkleri belli oldu.

Pantone, 2016 ilkbahar-yaz sezonunun renk paletini en iyi şekilde ifade eden 10 renk seçmiş.
New York Moda Haftası’nda yer alan tasarımcılarla çalıştıklarını belirten Pantone ekibi, moda renkleri de bu doğrultu da belirliyor. Tasarımcıların %22..55’i ’16 ilkbahar-yaz koleksiyonlarında ‘Pembe Kuvars’ rengi tercih etmiş.

2016 ilkbahar yaz sezonu Gucci çanta ve ayakkabı modelleri!

0

2016 ilkbahar yaz aksesuarları çiçek açtı!

Gucci’de kreatif direktörlük görevine başladığı günden beri yeni bir dönemin habercisi olduğu anlaşılan Michele, yeni kapsül koleksiyonu ile yine farkını ortaya koyuyor.

Floral desenlerin hakim olduğu aksesur koleksiyonu, gg monogram baskısının üzerine sarı, yeşil, pembe sardunya çiçek baskıları ve yaprak baskılarından oluşuyor.

Kombinleri renklendiren çanta ve ayakkabılar, bu sezon gardıropların hit parçaları arasında baş köşede yer alacağa benziyor.

Donut Topuz Nasıl Yapılır?

0

donut-topuz.fw

2015 yılında Donut Topuzlar çok moda. Peki, siz hala donut topuz modelini denemediniz mi? Sizde bir yere geç kaldığınızda veya pratik bir saç önerisine ihtiyaç duyduğunuzda donut topuzu kolaylıkla yapabilirsiniz. Gelin hep beraber donut topuz nasıl yapılır öğrenelim…

Harika bir donut topuza sahip olmak istiyorsanız tabi ki öncelikle bazı malzemelere ihtiyacımız var. Bunlardan biri saç süngeridir. Diğeri ise normal saçımıza bağlayabileceğimiz bir saç tokasıdır. Saç süngerinden bahsedecek olursak henüz piyasada yeni olduğu için internetten sipariş edebilirsiniz. Büyük, orta ve en küçük boyları bulunmaktadır. Sizde saçınızın uzunluğuna göre bir topuz süngeri tercih edebilirsiniz.

Eğer saçımız düz değilse düzleştirip, tarıyoruz. Ardından tepeden sımsıkı bir at kuyruğu yaparak düzgünce topluyoruz. Çıkan kırçılları ortadan kaldırmak için saç spreyi sıkıp, krape gibi ince telli tarakla yukarı doğru düzelterek taramaya çalışıyoruz. İnternetten veya normal bir dükkandan aldığımız topuz süngerini saçımızın ucundan başlayarak sarıyoruz. Sarma işlemi bittikten sonra çıtçıtından kapatıp, süngerin görünmemesi için saçımızı iyice yayıyoruz. Son olarak saçımızı spreyle sabitleyip işlemi bitiriyorz.

Donut topuz yapmanın püf noktalarından biride topuz süngerinin rengini doğru seçmektedir. Eğer saçlarınızın rengi sarı ise daha açık tonlarda topuz süngeri seçmelisiniz. Aksi takdirde seçiminizi siyah ve koyu kahverengi saç süngerlerinden yana kullanmak mantıklı bir seçim olabilir.

 

donut-topuz

 

Chanel Spor Ayakkabılarına Onay Verdi

0

chanel-2014-spor-ayakkabi-sneakers-5

Karl Lagerfeld’in rengârenk, çiçekli ve çıtıpıtı spor ayakkabısı tasarımlarıyla podyuma çıkan mankenler, artık spor ayakkabılarının da modanın bir parçası olduğunu tüm dünyaya gösterdiler. İşte o tasarımlar:

chanel-2014-spor-ayakkabi-sneakers-12

chanel-2014-spor-ayakkabi-sneakers-11

chanel-2014-spor-ayakkabi-sneakers-10

chanel-2014-spor-ayakkabi-sneakers-9

chanel-2014-spor-ayakkabi-sneakers-13

chanel-2014-spor-ayakkabi-sneakers-14

chanel-2014-spor-ayakkabi-sneakers-15

chanel-2014-spor-ayakkabi-sneakers-16

chanel-2014-spor-ayakkabi-sneakers-17

chanel-2014-spor-ayakkabi-sneakers-18

chanel-2014-spor-ayakkabi-sneakers-19

chanel-2014-spor-ayakkabi-sneakers-20

chanel-2014-spor-ayakkabi-sneakers-21

chanel-2014-spor-ayakkabi-sneakers-22

chanel-2014-spor-ayakkabi-sneakers-1

chanel-2014-spor-ayakkabi-sneakers-2

chanel-2014-spor-ayakkabi-sneakers-3

chanel-2014-spor-ayakkabi-sneakers-4

chanel-2014-spor-ayakkabi-sneakers-5

chanel-2014-spor-ayakkabi-sneakers-6

chanel-2014-spor-ayakkabi-sneakers-7

chanel-2014-spor-ayakkabi-sneakers-8

 

2015 Topuklu Ayakkabı Modelleri

0

topuklu-ayakkabi-modelleri

Her yıl olduğu gibi 2015 yılında da topuklu ayakkabılar çok trend! Her 10 kadından 9’u artık topuklu ayakkabı giymekte. Yürümesi zor olduğu kadar, görüntüsü gerçekten harika! Bu yıl yüksek platformlu ayakkabılar yerini stiletto ayakkabı modellerine bıraktı. Peki, topuklu ayakkabı nasıl kombinlenir?

Bizce topuklu ayakkabılar en çok eteklerle güzel durmaktadır. Topuklu ayakkabıyı kloş eteklerle, deri eteklerle, kalem eteklerle rahatlıkla kombinleyebilirsiniz. Ayrıca topuklu ayakkabıyı etekle giymeniz sonucunda bacak boyunuzun uzadığını göreceksiniz. Bu yüzden topuklu ayakkabılar ile etekleri kombinlemekten korkmayın.

Yukarıda 2015 en trend ayakkabılarından birinin stiletto olduğunu söylemiştik. Açıkcası stiletto geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bu nedenle her bayan mutlaka dolabında bir stiletto bulundurmalı. Stilettoyu özellikle dar elbise kombinlerinizde, dar paça pantolonlarınızla giymenizi öneriyoruz. Gece dışarı çıkarken veya bir cluba giderken sizi çok şık gösterecek bu ayakkabılar üstelik çok rahat!

Her kıyafetin altına giyebileceğiniz bir ayakkabı arıyorsanız terihinizi platformlu topuklu ayakkabıdan yana kullanın. Eğer çok sık ayakkabı almıyorsanız tercihinizi siyah veya bej renginden yana yapın. Çünkü bu iki renk neredeyse tüm kıyafetler ile uyum içindedir. Yüksek platformlu topuklu ayakkabı bol paça pantolonlarınızla, ispanyol paça pantolonlarınızla kombine edebilirsiniz.

Son olarak sizlere topuklu çizmelerden bahsetmek istiyoruz. Öncelikle belirtmek istiyoruz ki topuklu çizmeleri kış aylarında giyemezsiniz. Genelli sonbahar aylarında giymenizi öneriyoruz. Çünkü kar yağdığında, yerler buz olduğunda topuklu çizmeleri giymek imkansız bir hal alacaktır.

Sizde galerimizden 2015 topuklu ayakkabı modellerine bakabilirsiniz.