Flört şiddetine maruz kalmayın

Flört şiddetine maruz kalmayın

Günümüzün en çok yaygınlaşan şiddet türlerinden biri de flört şiddeti. Daha çok gençler arasında yaygınlaşan flört şiddeti, uzmanların uyardığı konulardan bir tanesi. Öyle ki bu şiddete maruz kaldığınızın farkında olmayabilirsiniz. Çünkü flört şiddeti bilinen şiddetlerden çok daha farklı. Peki nedir flört şiddeti?


Flört şiddeti her gün aslında tanık olduğumuz bir olaydır. Sokakta yürürken birbirlerine bağıran insanları neredeyse herkes kanıksamış durumdadır. Gazeteleri okumak için elimize aldığımızda her gün en azından bir tane cinayet haberi bulabilmekteyiz. Ne yazık ki bu durum toplumumuzda çok çabuk kanıksanmış durumlardan birisidir. Karı koca arasına girilmez diyerek görmezden gelinen şiddet toplumlar ne kadar gelişse de üzerinden asırlar geçse de bir çözüme ulaştırılamamıştır.


Kadın cinayetleri olarak nitelendirilen bu durum aslında toplumsal çözünmenin en büyük göstergesidir. Toplumun en küçük birimi hatta yapıtaşı olan aile ne yazıkki kadınların ızdırap gördüğü ve bunu görerek geleceğe sağlıklı olmayan bireyler yetiştiren bir kurum haline gelmiştir. Ancak şiddet yalnızca aile içi şiddet olarak tanımlanamaz. Günümüzde en yaygın görülen şiddet türlerinden birisi de flört şiddetidir. Yani henüz arkadaşlık durumunda olan çiftlerin birbirlerine uyguladığı şiddettir. Aile içinde olduğu gibi flört içerisinde de fiziksel şiddetten çok manevi şiddet uygulanmaktadır. Bağırmak, gözleriyle sinirini belli etmek, bütün yaşam şekline karışmak, özel hayatını kısıtlamak, tehdit etmek, kıskançlık, kişisel hesaplarını irdelemek en çok göze batan şiddet türleridir. Ancak ne yazık ki herkesin en çok yaşadığı durumlardan birisi olan duygu sömürüsü olarak adlandırılan durum en çok yaşanan şiddet türü flört şiddetidir.




Eğer ki verilen cezalar bir insan hayatından çok daha değersiz cezalar olursa bu şiddetin önüne geçilmesinin mümkünati yoktur. Bu aile içi ve flört içi şiddet sadece duygusal yönü olan bir konu değil aksine toplumsal, sosyal hatta siyasal bir konudur. Bu sorunun çözümlenmesi için bütün devlet birimlerinin koordineli bir şekilde çalışması ve bütün bireylerin bu konuya duyarlı olması gerekmektedir. Aile geleceği oluşturan en güçlü kurumdur. Bu kurumun gereken sağlıklı ortamı bulması gerekmektedir.Karakter olarak düşünülen bu durum aslında tamamen bilinç altında kendi çıkarları için karşısındaki kişinin duygularını yönlendirecek şekilde bir yol aramaktır. Insanlarin kendilerinin de şiddet altında olup olmadıklarını sağlıklı ve duygulardan arındırılmış bir şekilde düşünmeleri gerekir. Ne yazikki ki en büyük sorunlardan birisi de şiddet altında olan kadınların bunu kabul etmemesi ve karşındaki insanın davranışları için haklı gerekceler sunmaya çalışmasıdır. Keza bu şiddet erkekler için de geçerlidir. Fiziksel şiddet az görülmesinden dolayı erkeklerin gördüğü manevi şiddet göz ardı edilmektedir. Manevi siddetten kurtulmak tamamiyle kişinin kendi iradesinde bulunmaktadır. Ancak fiziksel şiddet ve bunun sonucunda oluşan adlı durumlar caydırıcı cezalara tabi tutulmalıdır.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top