İsrailli uzmanlar, insanların örneğin bir buket gülün kokusu gibi mutluluk verici kokuları daha uzun koklaması özelliğinin otizmli çocuklarda bulunmayabileceğini söylüyor.
BBC Türkçe’nin haberine göre, İngiltere’deki Ulusal Otistik Topluluğu, koklamanın gelecekte otizmi test etmek için ek bir araç olabileceğini belirtti.
Otizm davranış, sosyal ilişkilenme biçimleri ve iletişim becerilerini etkiliyor ve tüm dünyada her 160 çocuktan birinde görülüyor. Çocuklar genellikle iki yaşına gelmeden otizm teşhisi konamıyor.
Weizman Bilim Enstitüsü’ndeki araştırmaya katılan çocuklar, 10 dakikalık bir teste tabi oldular. Çocukların burnuna bağlanan kırmızı bir hortum hoş veya hoş olmayan kokuları burna taşırken, yeşil hortum ise nefes alma biçimlerindeki değişimleri kaydetti.
“Kokulara göre nefes alma biçimleri değişmedi”
Araştırmaya katılan doktora öğrencisi Liron Rozenkrantz, doğal gelişim gösteren çocukların kokulara göre nefes alma biçimlerini değiştirdiğini söyledi ve “Otizmli çocuklar ise bunu hiç yapmadı: Şampuan kokusunu da bayat balık kokusunu da aynı şekilde kokladılar” dedi.
36 çocuk üzerinde yapılan araştırma Current Biology isimli dergide yayımlandı.
Yüzde 81 doğruluk payı
Araştırma ekibi teste katılan çocuklarda otizmi yüzde 81 doğruluk payı ile belirleyebilen bir bilgisayar yazılımı geliştirdi. Araştırma ayrıca, otizmi şiddetli olan çocukların hoş olmayan kokuları daha uzun süre kokladıklarını fark etti.
Otizmde teşhis ne kadar erken konursa davranışsal ve eğitimsel müdahale o kadar çabuk yapılabiliyor. Araştırma ekibi koklama testinin çocuğun iletişim kurmasını gerektirmediği için erken yaşta faydalı olabileceğini söylüyor.
Rozenkratz, “Ancak bu testi teşhis amacı ile kullanmadan önce çocukların koklama refleksini kaç yaşında geliştirdiklerini bilmemiz gerekiyor. Bununla mı doğuyoruz, daha sonra mı geliştiriyoruz, buna henüz kimse bakmamış durumda” diyor.
Araştırmacılar kokunun sosyal etkileşimlerde yeri olduğunu ve bunun otizmle olan bağı açıklayabileceğini söylüyor.
“Teşhis kritik bir adım”
İngiltere’deki Ulusal Otistik Topluluğu’ndan Doktor Judith Brown, “Otizm ölçeğindeki bireyler ve aileleri için çok büyük farklar yaratabilecek olan hayati hizmetleri başlatabilmek için teşhis kritik bir adım. Otizm için tek ve evrensel bir test geliştirmenin olası olduğuna inanmıyoruz. Ama gelecekte bu başlangıç bulguları doğrulanır ve tam olarak anlaşılabilirse, kokuyu algılamadaki farklılıklar otizmi teşhis etme sürecindeki çoklu testlere ek bir araç olabilir“ diyor.